| Şu da var ki, bu sıcak karşılama bazı sonuçlar doğuruyor. | TED | والشيء الحقيقي الآخر هو أن هذا الترحيب الحار تنتج عنه عواقب |
| Nasıl bir kimlik kartı bize böyle bir karşılama ve uğurlama sağlar ki? | Open Subtitles | ما نوع تلك البطاقة التي معك التي سمح لنا بذلك الترحيب والخروج ؟ |
| Güzel. Bu kez gerçekten hiç beklemediği bir karşılama görecek. | Open Subtitles | جيد، هذه المرة سوف يرحب به ترحيب لا مثيل له |
| Aramıza yeni katılanlar var, baylar bayanlar. Sıcak bir karşılama yapalım. | Open Subtitles | لدينا وافدين جدد، أيّها الإخوة والأخوات إجعلوهم يشعرون بأنّهم موضع ترحيب |
| Pek Katolik sayılmaz. Ama güzel bir karşılama müziğidir ve Hıristiyandır. | Open Subtitles | انها ليست كاثوليكية لكن الأغنية للترحيب وهذا أمرا مسيحيا |
| Saygın bir iş adamı ve şehrin önde gelenlerinden. Belediye başkanı, onu Kraliçeyi karşılama Komitesinin başına getirdi. | Open Subtitles | رجل أعمال محترم وزعيم مدنى كان سيترأس لجنة إستقبال الملكة |
| Bu berbat bir karşılama, kilise korosu gibi. | Open Subtitles | حسنا حسنا حسنا، هناك تحية حارة هناك مسبحين ومهلّلين |
| New York'ta da büyük bir karşılama bekliyor olacak. | Open Subtitles | سوف يكون هناك استقبال حافل في نيويورك أيضا |
| Böylesine zamansızca soğuk bir günde böylesine sıcak bir karşılama için. | Open Subtitles | للحصول على مثل هذا الترحيب الحار في مثل هذا اليوم البـارد |
| Orada olup bir karşılama yapamadığım için özür dilerim. | Open Subtitles | اسف أنا لم أكن هناك لإعطائك الترحيب المناسب |
| karşılama anındaki selamlamalar ve tebriğin ardından, Duce ve Führer arasındaki ilk resmi buluşma Quirinale Sarayı'nda gerçekleşti. | Open Subtitles | بعد الترحيب الحار عقد الاجتماع الأول فى قصر كويرينالى |
| Kahramanlara yaraşır bir karşılama mı istiyorsun? | Open Subtitles | الترحيب بالبطل، يا بُنيّ، أذاك ما كان سيروق لك؟ |
| Bana böylesine sıcak bir karşılama töreni düzenlemek için bir araya geldiğinizi yüreğimde hissedebiliyorum. | Open Subtitles | أقولها في قلبي انه مشهدا ترحيب أن ترى الناس هنا مجتمعين |
| Şey, Bay Brady, bu bugüne değin karşılaştığım en güzel karşılama. | Open Subtitles | حسناً سيدي " بيدي " هذا أجمل ترحيب تلقيته من قبل |
| Tek kişilik karşılama komitesinde olmadığın zamanlarda ne yaparsın? | Open Subtitles | ماذا تفعل عندما لا تكون رجل واحد ترحيب عربة؟ |
| Bu ev, bölgenin yeni yerel karşılama tesisi olacak. | Open Subtitles | هذا البيت سيصبح ملتقى للترحيب لهذه المنطقة |
| İçişleri Bakanlığı karşılama, selamlaşma ve alışveriş olmayacak diyor. | Open Subtitles | و الإداره تؤكد على عدم وجود إستقبال مكثف أو جولات بالأسواق أو برامج لزيارة مسارح |
| Tamam, bu aldığım en sıcak karşılama değil ama kabul ediyorum. | Open Subtitles | حسناً، هذه ليس أحرُّ تحية لقيتها في أي وقت مضى، لكن سأقبل بها |
| İyi karşılama. Bu etleri sadece senin için getirdim. | Open Subtitles | استقبال لطيف، بينما أنا أحضر اللحم فقط من أجلك |
| Kendimi toparladığım zaman, büyük bir karşılama bekleyerek geri döndüm. | Open Subtitles | عندما إستطعت تجميع نفسى مره أخرى عدت مره أخرى متوقعاً ترحيباً كبيراً |
| Sıcak karşılama sırasında, bizzat kendin hoşnutluğunu ifade etmiştin. | Open Subtitles | أنت نفسك عبرت عن سعادتك بحفاوة الإستقبال. |
| Benim yöntemim, karşılama alanından göze batmadan geçmek. Yani genellikle. | Open Subtitles | التجول عبر اماكن الاستقبال في وضع مثير هو موطن قوتي |
| Her gittiğimizde neşeli bir karşılama ile içten bir hoş geldiniz dediklerini hatırlayabiliyorum. | TED | يمكنني تذكر التحيات المرحة التي كانت ترحب بنا بحرارة في كل مرة كنا نذهبُ فيها. |
| Adamlarım çoğu dışarıda... mütevazi bir karşılama olacak... aramızdaki buzları eritelim. | Open Subtitles | البيت فارغ من الطعام لذا لا نقدر أن نرحب بك بشكل لائق لكن ما زال بإستطاعتنا مشاركتك الشراب |
| West Bev sıcak karşılama yapalım yardımcım için... | Open Subtitles | أرجوكم أعطوا ترحيبا إحمائيا من غرب بيفرلي |
| Sana Cumhuriyet Şehrine dönüşün için resmi bir karşılama hazırlamak isterim. | Open Subtitles | أود أن أرحب بكِ رسمياً لعودتك إلى مدينة الجمهورية |
| Saklayacak bir şeyimiz yok ama karşılama vagonu çok daha güzeldir. | Open Subtitles | ليس لدينا ما نخفيه، لكنّ عربة الترحاب أجمل بكثير. |
| Kesinlikle. Zaten bu yüzden karşılama komitesi gibi gelmişler. Simon, bu annem ve babam. | Open Subtitles | ,أبدا, لهذا السبب سأبدأ الحفلة الترحيبية ..,سايمون, هؤلاء هم أبي و أمي |