| Her saniyenin bir kar tanesi kadar değerli olduğu zaman. | Open Subtitles | حيث كل لحظة هي فريدة,كما ندفة الثلج,التي لا يمكن خلقها مجدداً | 
| Bence hastalar kar tanesi gibiler. Hiçbirisi diğerinin aynısı değil. | Open Subtitles | أعتقد أن المرضى مثل رقاقات الثلج لا إثنان متشابهان. | 
| Onu elinde bir kar tanesi tutarken söylemen biraz kaba olmadı mı sence de? | Open Subtitles | قول ذلك بينما تحملين رقاقة ثلج هو غباء بعض الشيء, ألا تظنين ؟ | 
| Bana bak, kar tanesi, benim zencilerden öğrenecek bir şeyim yok. | Open Subtitles | انظر يا قطعة الثلج ليس هناك ما اتعلمه من خادم زنجي | 
| Her sabah kayak yapmaya gitmeden önce, erkenden kalkar ve bana kar tanesi tarçınlı Fransız tostundan yapardı. | Open Subtitles | كل صباح، قبل أن نذهب للتزلج، كان يستيقظ قبل الجميع ويصنع لي توست رقائق الثلج بالقرفة الفرنسية. | 
| Küçük bir kar tanesi bile yapısında sayısal bir temel barındırır. | Open Subtitles | حتى قطع الثلج الصغيرة تحتوي على قاعدة حسابية ، في بنيتها، لذا | 
| Şu tekerlemeleri kessen de, kar tanesi, bize şunu direk söylesen... | Open Subtitles | "لماذا لا توقف من قول هذه الألغاز يا"سنوفليك (اي (كتلة الثلج وتفهمنا مباشرتاً | 
| Yüzdeki rüzgar, Havadaki ilk kar tanesi. | Open Subtitles | رياح تصطدم بالوجه، أول هطلات الثلج في الهواء | 
| Evet, o tıpkı Yıldız Savaşları ve Yıldız Yolu filmlerini karıştırınca ortaya çıkan özel bir kar tanesi gibi biri. | Open Subtitles | هو فقط فريد من نوعه، كـ ندفة الثلج تغضب و يتغير شكلها "عندما تخلط بين "ستار وارز" و "سبيس تريكس | 
| Ne, kar tanesi perilerimi tekrar işe mi koşacaksın? | Open Subtitles | ما وضعت بلادي ندفة الثلج الجنيات العودة إلى العمل؟ أوه، لا. ولكن لا نستطيع! | 
| Ve kızın bir kar tanesi kadar sessizdi. | Open Subtitles | وابنتك، سقطت صامتة مثل ندفة الثلج | 
| Parmakizlerin kar tanesi gibi. | Open Subtitles | بصمات أصابعكَ مثل رقاقات الثلج. | 
| Sanırım bu kar tanesi olayı da uydurma. | Open Subtitles | أراهن أن رقاقات الثلج مزيفة أيضاً. | 
| Bilirsiniz McLaren'lar aynı kar tanesi gibidirler. | Open Subtitles | أتعلمين أن الـ"مكلارنز" تشبه رقاقات الثلج. | 
| Çiftlikteyken yarım hektarlık mısır tarlasını kar tanesi şeklinde bir labirente çevirdiğim olmuştu. | Open Subtitles | تعرفين,في المزرعة مرة قمت بتحويل مساحة آكر من الذرة الى متاهة بشكل رقاقة ثلج | 
| Çalışmaya hazırım ve bana kar tanesi gibi davrananın dişlerini dökmekten mutluluk duyarım. | Open Subtitles | أنا مستعدّة جدّاً للعودة إلى العمل ,و أنا سعيدة بتحطيم أسنان أي أحد منكم يعاملني بلطف كأنّي رقاقة ثلج | 
| O, Kuzey Kutbu'ndan bir kar tanesi. | Open Subtitles | إنها رقاقة ثلج من القطب الشماليّ | 
| Şu tekerlemeleri kessen de, kar tanesi, bize şunu direk söylesen... | Open Subtitles | أتعلم لماذا لا تنهي كل الألغاز يا قطعة الثلج وتعطينا إياها مباشرة | 
| Oswego yol üzerinde değil di, kar tanesi. | Open Subtitles | لم تكن "أوسويغو" على الطريق يا قطعة الثلج | 
| Oswego yol üzerinde değil di, kar tanesi. | Open Subtitles | أوسويغو لم تكن على الطريق يا قطعة الثلج | 
| Sanırım "kar tanesi Balosu" yüzünden. | Open Subtitles | أعتقد أنه بسبب حفلة رقائق الثلج | 
| İzle. kar tanesi mübarek. | Open Subtitles | عزيزتي رقائق الثلج | 
| Küçük bir kar tanesi bile yapısında sayısal bir temel barındırır. | Open Subtitles | حتى قطع الثلج الصغيرة تحتوي على قاعدة حسابية ، في بنيتها، لذا | 
| kar tanesi hacet giderecek. | Open Subtitles | "سنوفليك" يريد قضاء بعض الاعمال | 
| Terkettiğin kızın için bu miktarda bir parayı ödemenin ancak cehennemdeki bir kar tanesi kadar mümkün olduğunu söylememe rağmen böyle bir metaforu anlayabilecek kafa yapısında olduklarını hiç sanmıyorum. | Open Subtitles | الآن، ترى أنا لا يمكن أن نقول لهم ان ليس هناك فرصة كرة الثلج في الجحيم التي تدفعه أن الكثير لابنة أنك تبرأت، | 
| Her yıl, bir kar tanesi ile başlıyor ve yeni yağmış karı kazarak bu sürecin bugün nasıl ilerlediğini görebiliyoruz. | TED | في بداية كل عام تظهر طبقة ثلجية جديدة وبالحفر في الطبقات الجديدة يمكننا ان نفهم كيفية سير الامور اليوم |