| Fakat insan kararlarının bilgisayar bilimini düşünmek gösteriyor ki aslında biz bunu ters anlamışız. | TED | لكن التفكير من خلال علوم الحاسوب في قرارات الإنسان يكشف أننا في الواقع قد فهمنا عكس المقصود. |
| Buna rağmen biz hala bu milletin kararlarının bu dostumuza ve onun gibi bir kaç milyona bırakılması fikrini savunuyoruz. | Open Subtitles | لكننا مازلنا نساير الفكره القائله بأن تترك قرارات هذه الأمه لصديقنا هذا و عدة ملايين مثله |
| Şunu bilin, bu Birleşmiş Milletler kararlarının özüne aykırı. | Open Subtitles | للمعلومية ، فإن هذا مخالف لروح قرارات الأمم المتحدة |
| Senin gerçekten burada aradığın, büyük kararlarının sorumluluğunu alacak birisi. | Open Subtitles | الذي تفعله في الحقيقة أنك تطلب مني قبول المسؤولية عن قراراتك المهمة |
| Sadece kararlarının etkilendiğini söylüyorum. Sence de öyle değil mi? | Open Subtitles | أنا أقول أن ذلك أثر على قراراتك ألا تعتقد ذلك ؟ |
| Gençken kararlarının kalıcılığının farkına varamıyorsun. | Open Subtitles | عندما تكون صغيرا لا تلاحظ ان قراراتك تكون دائمة |
| Bir tiyatro gösterisi, roman veya filmde ise yazar, karakterler için önceden tüm kararları verir ve biz de izleyici olarak sadece pasif bir şekilde yazarın kararlarının sonuçlarını izliyoruz. | TED | ولكن في مسرحية أو رواية أو فيلم، فالكاتب يتخذ مُقدمًا جميع القرارات نيابة عن الشخصيات، وكجمهور، لا يمكننا مُشاهدة عواقب قراراته إلا بشكل سلبي. |
| - Siz de biliyorsunuz ki, devlet ve eyalet yasaları velayet kararlarının din, etnik köken ve yaşam tarzından bağımsız verilmesini - söyler. | Open Subtitles | من اتخاذ قرارات الحضانة اعتمادا على الدين، العرق و نمط الحياة الشخصية |
| Ben kocamın kararlarının sebeplerine yüzde yüz güveniyorum. | Open Subtitles | أنا واضحة تماماً لهذه الأسباب خلف قرارات زوجي |
| Bu da önceki işverenlerinizin hükümet kararlarının istedikleri gibi çıktığına emin olmak için size ödeme yaptığını gösteriyor. | Open Subtitles | و الذى يدُل أن عملائك السابقون يدفعوا لك ليتأكدوا أن قرارات الحكومة تكون كما يريدون |
| Bir gün tarihe nasıl yazılacağını düşündüğümde bir imparatorluğun kararlarının sadece açgözlü iş adamları dalavereci generaller, ve görmemezlikten gelen siyasetçiler tarafından alınmasını... | Open Subtitles | حين أفكر كيف سيسجل التاريخ يوما ما ان قرارات امبراطورية كانت من فعل رجال اعمال جشعين و مكيدة الجنرالات وتواطؤ السياسيين... |
| Gençken kararlarının kalıcılığının farkına varamıyorsun. | Open Subtitles | عندما تكون صغيرا لا تلاحظ ان قراراتك دائمة |
| Umarım kararlarının nasıl etkili olduğunu, artık anlamışsındır. | Open Subtitles | أرجو أن تفهم الآن تأثير قراراتك. |
| - kararlarının doğuracağı sonuçları düşünmek zorundasın. | Open Subtitles | لديك للتفكير عواقب قراراتك. |
| Hepimiz, babanızın kararlarının birer mağduruyuz. | Open Subtitles | نحن جميعا ضحايا قراراتك الأب. |
| Çünkü kararlarının getirdiği yükü taşımak zorunda kalmak istemiyor. | Open Subtitles | كما أنّه لا يحمل عبء تبعات قراراته. |