| Tekrar tekrar aynı olumlu şeylerin yazdığı benzer kartlardan bıkmadınız mı? | Open Subtitles | ألم تمل الناس من البطاقات نفسها، نفس الرسالة الإيجابية مراراً وتكراراً؟ |
| Lobide bu kartlardan satıyorlardı. | Open Subtitles | إنهم يبيعون تلك البطاقات البريدية فى اللوبى |
| Tamam, bütün hızlı buluşma katılımcıları bu kartlardan doldurmuş ve gecenin bitiminde teslim etmiş. | Open Subtitles | حسناً كل المواعدين السريعين يملاون هذه البطاقات ويسلمونها في نهاية الليلة |
| Seçmediğin kartlardan birini size açıklayacağım. | Open Subtitles | أنا ستعمل تكشف لك واحدة من البطاقات التي لم يتم اختيار. |
| Bu kartlardan hiçbiri bir kadına ait değil. | Open Subtitles | ليست واحدة من هذه البطاقات ينتمي إلى امرأة. |
| kartlardan bazılarını okudum, ama o zımbırtılara inanmıyorum. | Open Subtitles | قرأت بعض البطاقات لكني لا أؤمن بهذه الأشياء |
| Şu içinde yazı olan kartlardan almalıydık. | Open Subtitles | كان يجدر بي إحضار إحدى تلك البطاقات المكتوب بها سلفاً عن تلك الأمور |
| Bu, kendi mesajını kaydedebileceğin kartlardan bir tanesi. | Open Subtitles | أنظر إنها واحدة من البطاقات حيث تستطيع تسجيل رسالتك الخاصة |
| Peki bu kartlardan nasıl kurtulacaksın? | Open Subtitles | اذاً كيف يفترض أن تتخلص من تلك البطاقات اللعينة ؟ |
| Efendim? Çalıntı kartlardan birine ulaştık. | Open Subtitles | سيّدي لدينا إشارة من إحدى البطاقات المسروقة. |
| Mary aslında kartlardan kurtulmak Tucker'ın fikriydi. | Open Subtitles | تعرف , في الحقيقه عدم النظر الي البطاقات. كانت فكرة تاكر |
| - Kusura bakmayın, karım kartlardan birini iptal edeceğini söylemişti. Çünkü hepsine ihtiyacımız yokmuş. Etmiş bile, haberim yok. | Open Subtitles | آسف،زوجتي أرادت أن تلغي أحد البطاقات لأننا لا نحتاجها، لم أعلم أنها قامت بذلك |
| Bende "Tamam dostum bir kart seç kartlardan birini görmene izin vereceğim." dedim. | Open Subtitles | حسناً يا رفيقي، أختر بطاقة. سأدعك ترى أيّ من تلك البطاقات. |
| Halka açık bir yerde böyle kartlardan birisini eline almanın nasıl olduğunu düşün. | Open Subtitles | فكر مالذي سيحدث عند لمس احدى هذه البطاقات في مكان عام |
| Efendim? Çalıntı kartlardan birine ulaştık. | Open Subtitles | سيّدي لدينا إشارة من إحدى البطاقات المسروقة. |
| Bu basit kartlardan daha fazlasını kavrayabilirse ilerleme kaydedip ona bu odadaki herkesin düşmanı olmadığını göstermeye çalışabiliriz. | Open Subtitles | إذا كانت تفهم ما هو أكثر من هذه البطاقات إذًا سنتقدم للأمام نحاول أن نريها أن ليس كل شخص بهذه المدينة عدوها |
| Danilo Lukic ve Tate Orvis'te de bu kartlardan vardı. | Open Subtitles | دانيلو لوكيتش وتيت رفيس كانو يملكون هذه البطاقات |
| O kartlardan nefert ediyorum | Open Subtitles | أنا أكره تلك البطاقات على كل حال |
| Ofiste emekli olan bir kadın vardı ve millet de imzalayalım diye o büyük kartlardan dolaştırıyordu. | Open Subtitles | واحدة من تلك البطاقات الكبيرةلتوقيعها... حسناً |
| Ve önünde şu küçük kartlardan vardı. | Open Subtitles | و... وقال انه يذكر هذه البطاقات أمامه. |
| Hallmark'da o tip kartlardan var mı? "Nice mutlu yıllara. | Open Subtitles | وتكتبى على الغلاف |