Size söyledim, kasaların nasıl açıldığını bilmiyorum. | Open Subtitles | أخبرتُك مسبقاً، لا اعرف كيف فتحوا الصناديق. |
Geçen hafta bir gün iş sırasında içeri girdim, biraz yük aldım ve kasaların arkasında uyuyakaldım. | Open Subtitles | في يومٍ ما من الأسبوع الماضي، أدخلت بعض المخدرات خلسة معي إلى العمل تعاطيتها ثم غططت في النوم خلف بعض الصناديق |
Tahmin edeyim. kasaların tamamı karaçam ağacından yapılmış. Olağanüstü. | Open Subtitles | دعوني أخمّن، كانت الصناديق مصنوعة من أشجار اللاركس. |
Hırsızlık süresince kiralık kasaların kapısının açık olduğunu hatırlıyorsun değil mi? | Open Subtitles | أتتذكّرين كيف أنّ خزنة صناديق الودائع كان مفتوحة خلال عمليّة السطو؟ |
kasaların nerede olduğunu söyle onlara John. | Open Subtitles | أخبرهم أين الحاوية يا جون |
Ve çevrende gördüğün tüm kiralık kasaların ana kilit açıcısı var. | Open Subtitles | وهو الأساس في الفتح والقفل... ...لكل الصناديق التي تراها حولك |
kasaların hepsi çiplerle dolu. | Open Subtitles | كل هذه الصناديق ممتلئة بالرقائق |
Bilmiyorum. kasaların içine asla bakmam. | Open Subtitles | لا أعرف، لم أنظر أبداً في الصناديق |
Bütün kasaların hepsinde viski mi var? | Open Subtitles | كل هذه الصناديق مليئة بالويسكي؟ |
Bu kasaların çoğu büyük, umarım içinde Kevin Stack'in aleyhinde olan belgeler vardır. | Open Subtitles | الكثير من هذه الصناديق ضخمه , فلنأمل انه كان يخبىء ملفاً لنقيم قضيه ضد - كيفن ستاك. |
- Dün getirdiğin kasaların hepsi doldu. | Open Subtitles | -جميع الصناديق التي أحضرتَهَا بالأمس ممتلئه |
Yani düşündüğüne göre şu kasaların arkasında 4x6 metrelik Jan Matejko tablosu bohem bir kristal avize ve bir çelik kasa dolusu Portekiz altın parası var. | Open Subtitles | أتعتقد أن وراء تلك الصناديق يوجد لوحةلالرسام "مادجيكو ،الثريا الكريستال البوهيمي |
Bu kasaların çoğu kapasitesinin üçte biri kadar dolu. | Open Subtitles | معظم تلك الصناديق أقل من ثُلثها |
Bu akşam kiralık kasaların altına varmış olacağız. | Open Subtitles | الليله سنكون تحت خزنة الصناديق |
Bu kasaların içine hiç baktın mı Johnny? | Open Subtitles | هل ألقيتَ نظرة على هذه الصناديق يا (جوني) ؟ |
Bu kasaların yarısı hala kilitli. | Open Subtitles | 230)}.نصف هذه الصناديق لا تزال موصدة |
O kasaların değerli eşyalar için olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | حسبت أن صناديق الودائع تكون لحفظ الأغراض ذات القيمة |
Siz geldiğinizde kiralık kasaların kapısı açık mıydı? | Open Subtitles | أكان خزنة صناديق الودائع الآمنة مفتوحة عندما وصلت إلى هنا |
Yani bu da demek oluyor ki birisi soygun sırasında kiralık kasaların yanına girdi. | Open Subtitles | وهو ما يعني أنّ شخصاً دخل لخزنة صناديق الودائع الآمنة خلال السطو. |
kasaların nerede olduğunu söyle onlara John. | Open Subtitles | أخبرهم أين الحاوية يا جون |