| Altı hafta geçti. İhtiyar katırdan haber yok. | Open Subtitles | ستة اسابيع حتى الان و لم نسمع عن البغل العجوز |
| Şimdiden bu katırdan nefret etmeye başladım. Onun anlamlı bakışları var. | Open Subtitles | أنا بدأت أكره هذا البغل بالفعل منظره قاسي |
| Sonra da katırdan bile daha iyi taşırsın. | Open Subtitles | وستتعود عليه ثم ستحمل الأحمال أفضل من البغل |
| Çok inatçıdır, ama katırdan daha çok çalışır. | Open Subtitles | أنه عنيد ولكنه يعمل اكثر من البغل |
| Yani, bir adamın esasen bir attan ya da katırdan bir farkı yoktur... sadece belki... at ya da katır, biraz daha duyarlı olabilir. | Open Subtitles | حسناً، الرجل لا يختلف كثيراً .. عن الحصان أو البغّل .. ربما باستثناء أن الحصان أو البغل قدّ يكون لديهما أحساس أكثر بقليل |
| Babam o katırdan nefret etti. | Open Subtitles | لقد كره والدي ذلك البغل |