| Şamama kavun bileşimine sahip yapay bir koku yaratmak imkânsız. | Open Subtitles | من المستحيل تصنيع نكهة البطيخ وشهد العسل بطريقة مثالية أبداً |
| kavun toplarımı sevmeyebilir ama diğer... | Open Subtitles | لربما لم تعجب فعلاً بكرات البطيخ ولكن حتماً ستعجب بـ.. |
| Üzüm, çilek, kavun, nane. Hepsi bir arada. | Open Subtitles | العنب و الفراولة و الشمام و النعناع كلها هنا |
| Bazı gizli topluluklar eskiden kurutulmuş kavun çekirdekleri gönderirdi. | Open Subtitles | بعض الجماعات السرية اعتادت على إرسال بذور بطيخ مجفف |
| Beni baştan çıkartamazsın seni hain, bu kocaman, sulu kavun dilimim varken asla. | Open Subtitles | لايمكنكِ أن تغريني أيتها الخائنة ليس بينما لدي هذا الشمّام الكبير والمليء بالعصارة |
| $33. Su kulesinden aşağı kavun atmak? | Open Subtitles | ــ 33 دولاراً ــ القاء شمام من فوق برج الماء |
| Şunun boynuna bakın, üzerinde kavun durduğunu söylememe gerek yok. | Open Subtitles | أنظروا إلى عنقه ناهيكم عن البطيخة التي تعلوه. |
| Eteğine doğru uzanan uzun, narin bacakları iki, diri, dolgun kavun göğüsleri görebildi." | Open Subtitles | بسيقانها الطويله والرقيقه ولباسها مرتفع الى ثديين من البطيخ الدائري |
| - Bende sadece şu kavun şeyleri var. Rachel bırakmıştı. | Open Subtitles | كل ما حصل هو الاشياء البطيخ أن راشيل نقاط. |
| Süt ürünleri, istiridye, et, kavun, fındık ve kiwiye allefjim var. | Open Subtitles | عندى حساسية من الالبان, البحريات, اللحوم البطيخ, السودانى و الكيوى |
| Her neyse, yapay şamama kavun için seni kaç kişi aradı ki? | Open Subtitles | ما مقدار صعوبة تصنيع نكهة البطيخ وشهد العسل على أي حال؟ |
| Zeytin, karpuz, kavun, bugday ve susam bunlarin hepsini yetistirirdik. | Open Subtitles | كان عندنا الزيتون و البطيخ والشمّام والحنطة والسمسم كلّ هذه الأشياء |
| Umarım sana bazen kavun kabuğu verirler. | Open Subtitles | أتمنّى حقاً أن يطعموك قشر البطيخ يوماً ما |
| uzum, cilek, kavun, nane. | Open Subtitles | العنب و الفراولة و الشمام و النعناع كلها هنا |
| Şimdi, daha çok markette kavun seçer gibi tuttun. | Open Subtitles | والان.لقد كان أشبه باللمس براحة اليد لبعضٍ من الشمام في السوق المركزي |
| Max, acıktılar sadece. Çocuklar, bize kavun getirdim. | Open Subtitles | ماكس, انهم فقط جياع يا شباب , لقد صنعت لنا بطيخ أصفر |
| Bitirecek misin yoksa kavun mu getirteyim? | Open Subtitles | هل ستنهين هذا؟ أم يجب أن أطلب لك ثمرة بطيخ خاصة؟ |
| ...insan vücudundaki parçalarla benzer özellikler taşır kavun ya da pudding gibi. | Open Subtitles | تحاكي خصائص أجزاء الجسم البشري مثل الشمّام أو الحلوى |
| Aklımı çelemezsin hain bu büyük, sulu kavun dilimi varken olmaz. | Open Subtitles | لايمكنكِ أن تغريني أيتها الخائنة ليس بينما لدي هذا الشمّام الكبير والمليء بالعصارة لترافقني |
| - kavun ve sosis? | Open Subtitles | شمام و نقانق؟ الشمام و النقانق؟ |
| Ateş Lordu'nu indirmek için, ki bu durumda kendisi arkamdaki kavun Lordu oluyor, zamanlamamız mükemmel olmalı. | Open Subtitles | أو في حالتنا هذه زعيم البطيخة توقيتنا يجب أن يكون ممتازاً أولاً, سوف أجذب أنا و سوكي ناره |
| Seni aptal, kuş beyinli, yassı kafa içinde de büyük bir kavun var. | Open Subtitles | أيها الغبي مع بطيخة كثيرة العصاره |
| Demek ki insan camdan bir ev ödünç alınca etrafa kavun atmamalıymış. | Open Subtitles | كما يبدو، على من يستعير المنازل الزجاجية ألا يقذفوا الكنتلوب |
| - Bu yediğim en güzel kavun. | Open Subtitles | -إنه أفضل كنتلوب تناولته يوماً |
| Bizim sıyahi geleneklerimizi biliyorsunuz piliç ve kavun severiz, değil mi? | Open Subtitles | تعلمون اننا الشعب الأسود يحب الدجاج والبطيخ أليس كذلك؟ |
| Hemen kavun getir! | Open Subtitles | سأقتله. أعطني شمامة الآن! |