| Kızımı da annemi kaybettiğim gibi kaybetmeyeceğim. | Open Subtitles | أنا لا أريد أن أخسر ابنتي مثلما خسرت أمي |
| Kusura bakma, bir oğlumu o ölüm tuzağında kaybettim, diğerini de kaybetmeyeceğim. | Open Subtitles | أنا آسف، لكني سبق وأن خسرت ابناً في فخ الموت ذاك. ولن أخسر آخر. |
| Seni ne teste tabi tutarsam tutayım sana olan inancımı asla kaybetmeyeceğim. | Open Subtitles | مهما كانت المحاكمات التي وضعتك بها لن أفقد أملي بك أبداً |
| Seni serbest bırakmak bile olsa, yine de seni kaybetmeyeceğim. | Open Subtitles | إنها ليست بالنسبة لي أن أخسرك حتى لو عنيت أن أترك تذهب. |
| Hayatta kal! Seni kaybetmeyeceğim! | Open Subtitles | فقط ابقي على قيد الحياة لن أفقدك |
| Beş günümüz kaldı ve iddiayı kaybetmeyeceğim. Şimdi benden sonra tekrarla. | Open Subtitles | تبقى لدينا خمسة ايام فقط،وانا لن اخسر الرهان الان كرري ورائي |
| Ve asla kaybetmeyeceğim de, pekala artık kafese girelim... ..ve en iyi kim görelim. | Open Subtitles | ولن أخسر لذا دعنا نذهب إلى القفص ونرى من هو الأفضل |
| Hayır, iki yönlü kayıp. Ve ben bunu kaybetmeyeceğim. | Open Subtitles | لا، إنها خسارة للطرفيْن وأنا لن أخسر تلك القضيّة |
| Neye mal olursa olsun o adama kaybetmeyeceğim. | Open Subtitles | لايهمني ماعليّ فعله لن أخسر أمام ذلك الشخص |
| Birtane daha kaybetmeyeceğim tamam mı? Bu mu yani? | Open Subtitles | لكنني خسرت حفيداً بسببها ولن أخسر حفيداً آخر. |
| En iyi elemanlarımı kaybetmeyeceğim. | Open Subtitles | بأي حال من الأحوال ، بأي حال من الأحوال. انني لا أفقد بلدي أفضل وأذكى. |
| Endişelenme, kendimi kaybetmeyeceğim. En azından pastadan önce. | Open Subtitles | لا تقلق، لن أفقد زمامي، ليس قبل إطفاء الشموع على الأقل. |
| Başka bir şeyi daha kaybetmeyeceğim. Adaleti sağlayacağım. | Open Subtitles | أنا لن أفقد أي شيء آخر سوف أحقق بعض العدالة. |
| Sevdiğim çok fazla insanı kaybettim ve seni de kaybetmeyeceğim. | Open Subtitles | لقد خسرت الكثير من الأشخاص الذين احبهم ولن أخسرك أنت أيضًا |
| Bir erkek yüzünden seni kaybetmeyeceğim. | Open Subtitles | و أنا متيقنة تمام اليقين أني لن أخسرك لأجل رجل |
| Theresa. Eğer o buradaysa, bilmesini istiyorum ki seni kaybetmeyeceğim. | Open Subtitles | (زريسا) إذا كانت هنا أريدها أن تعرف أننى لن أفقدك. |
| Ve seni yine kaybetmeyeceğim, anlıyor musun? | Open Subtitles | الميت ولن أفقدك ثانية هل تفهمني ؟ |
| Adamlarım hazır değil diye bir sonraki savaşı kaybetmeyeceğim. | Open Subtitles | انا لن اخسر المعركه القادمه بسبب ان رجالى غير جاهزين |
| Hayır, seni bir kere kaybettim. Bir kez daha kaybetmeyeceğim. | Open Subtitles | لا أنا فقدتك مرة ولن افقدك ثانية |
| Onun yerini bulduk. Şimdi ona kilitlenin. Onu kaybetmeyeceğim. | Open Subtitles | ،حددنا موقعها فلنطبق عليها، لأني لن أفقدها مجدداً |
| Geri dönüş yok. Bu ölümüne bir savaş.. ..ve ben kaybetmeyeceğim. | Open Subtitles | لا تراجع، هذا قتال حتّى الموت ولن أخسره. |
| Sen benim her şeyimsin ve seni kaybetmeyeceğim. | Open Subtitles | لأنّكِ تعنين كل شيءٍ بالنسبة لي و لنْ أخسركِ |
| Mutlaka onu kaybetmeyeceğim, ve istediği her şeyi yapacağım işte yemin ettiğim şey bu. | Open Subtitles | بالتأكيد لن أخسرها و سأفعل كل ما تريده هذا ما نذرت به نفسي |
| Küçük kardeşimi kaybettim zaten. Seni de kaybetmeyeceğim. | Open Subtitles | أنظٌري، لقد فقدت بالفعل شقيقي الأصغر ولا أريد أن أفقدكِ انتِ ايضاً |
| Umurunda değil mi? Bu konuyu polislere bırakıyorum. Daha fazla zaman kaybetmeyeceğim. | Open Subtitles | سوف أخبر الشرطة لتتعامل مع ذلك الأمر لن أضيع المزيد من الوقت. |
| Sırf birisini benzetmek uğruna bunu kaybetmeyeceğim | Open Subtitles | . لن أفقده لكى أضرب بعض الرجال الغير محترمين |
| Annesini kaybettim, onu kaybetmeyeceğim. | Open Subtitles | اننى بالفعل فقدت امها ولا اريد ان افقد ابنتها ايضا |
| Seni bir daha kaybetmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أخسركَ مُجدّدًا. |