| Bu arada, Kaynaklarım bana buraya iki askeri helikopterin indiğini söylediler. | Open Subtitles | في هذه الأثناء، مصادري أخبرتنى بأن مروحيتان عسكريتان هبطتا هنا بالمطار |
| Her iki sınıra da gidip geldim ve kendime göre Kaynaklarım var. | Open Subtitles | لقد مررت بطرفي الحدود كما لدي مصادري الخاصة. |
| Kendi köşemde bu tarz konuları işliyorum... ve harika Kaynaklarım var: | Open Subtitles | أنا أناقش مثل تلك القضايا فى عمودي الصحفي :و لدي مصادري الرائعة وهم أصدقائي |
| Bak. Polis raporlarına güvenirim. Ama başka Kaynaklarım da var. | Open Subtitles | أنا أعتمد على سجلات الشرطة كما أن لدي مصادر أخرى |
| Bu tür insanlarla baş edebilecek Kaynaklarım var. | Open Subtitles | لديّ الموارد للتعامل مع هذا النوع من الأشخاص |
| Kaynaklarım etkileyici bir ordu toplamayı başardığını söylüyor, hem de oldukça kısa bir sürede. | Open Subtitles | مصادري أخبرتني عندك القدرة عل حشد جيش عظيم في وقت قصير نسبيا |
| Haber Kaynaklarım güvenilir değil. | Open Subtitles | وأني أبالغ في مشكلة المخدرات، مصادري غير موثوقة، ولا أجيد الكتابة. |
| Prince George'daki Kaynaklarım nişancının bir kart bıraktığını söylüyorlar. | Open Subtitles | مصادري في الملك جورج قالت أن القناص ترك ورقة إتصال |
| Kaynaklarım bana konuşman yüzünden aşırı tepki gösterdiğimi söyledi. | Open Subtitles | نعم , حسنا مصادري اخبروني اني قد بالغت في حديثك |
| Polis departmanındaki Kaynaklarım bana bu apaçık politik manipülasyon sebebiyle dehşete düştüklerini söylediler. | Open Subtitles | مصادري داخل الشرطة تقول بأن الشرطيين الأدنى مَرتبة مُستاؤون من هذا التلاعب السياسي الوقح |
| Kaynaklarım bunu çoktan onayladı, yani gerçeği inkâr etmenin bir anlamı yok. | Open Subtitles | ,مصادري قد أكّدت هذا بالفعل لذلك لا فائدة من إنكار الحقيقة |
| Kaynaklarım Bolivya gizli servisinden olduğunu söylediler ya da eskiden öyleymişsin. | Open Subtitles | مصادري أخبرتني أنكِ عميلة للمخابرات البوليفية أو كنتِ كذلك |
| Kaledeki Kaynaklarım, birilerinin sizi ziyaret ettiğini söylediler. | Open Subtitles | مصادري في العيش أخبرتني أن بعض لصوص الذرية زاروكِ |
| Kaynaklarım beni tanıdıklarını bile inkar edebilirler. | Open Subtitles | مصادري بديهياً سوف ينكرون حتى معرفتهم بي |
| Bu bilgileri size, Kaynaklarım bana güvendiği için getirebiliyorum. | Open Subtitles | يمكنني تأمين المعلومات لكِ فقط لأنّ مصادري تثق بي |
| Üzgünüm, buluşma iptal oldu. Kaynaklarım kolay tırsan cinsten. | Open Subtitles | عذرًأ ، الإجتماع أُلغي مصادري تخاف بسهوله |
| Başka Kaynaklarım var dediniz. | Open Subtitles | لقد أشرت لتوك بأن لديك مصادر أخرى أية مصادر أخرى ؟ |
| Beni yüzüstü bırakmayan dünya çapında Kaynaklarım var. | Open Subtitles | لدي مصادر موثوقة في جميع أنحاء العالم التي لم تكن أبدا تخذلني. |
| Elimden gelenin en iyisi yapmak için Kaynaklarım olmadığından dolayı onca hastanın tedavi görmemesi düşüncesine katlanamadım. | Open Subtitles | لا اتحمّل فكرة كل هؤلاء الذين يحتاجون الي مساعدتي ولا يتم علاجهم بسبب عوزي الي الموارد كي أُتمّ عملي علي النحو الافضل |
| Kaynaklarım var. Hadi ona tekrar dans etmesini sağlayacak biyonik bir uzuv üretelim. | TED | وأملك المصادر لم لا أصنع لها طرفاً آلياً؟ لتتمكن من العودة لحياة الرقص |
| Hala şehirde bir yerlerde ama tüm Kaynaklarım kurudu. | Open Subtitles | إنه لا يزال بالمدينة, و لكن كل مصادرى نضبت |
| Kaynaklarım sağlamdı! Bir şekilde başka yere taşımış olmalılar. | Open Subtitles | مصدري موثوق جداً, لا بد وانهم نقلوها بطريقة ما |
| Kaynaklarım polise, sigorta şirketlerine, çalışanlarımın kederli akrabalarına bağlanıyor. | Open Subtitles | مواردى مرتبطة فى الشرطة , و فى شركات التأمين و الاقارب الحزينون لموظفيني |
| Eğer benim için çalışırsanız bütün Kaynaklarım emrinizde olacak. | Open Subtitles | الآن، إذا عملت عندي كل مواردي ستكون تحت تصرفك |
| - Bazı Kaynaklarım var. | Open Subtitles | عِنْدي مصادرُي. |