| Vurulmanın kaza olduğu iddianızı ekleyeceğim. | Open Subtitles | سوف اكتب ف يالتقرير بأنك ادعيت بأن القتل كان حادثاً |
| Adamın ölümü bunun kaza olduğu gerçeğini değiştirmez. | Open Subtitles | وفاة الرجل لا تغير حقيقة أن هذا كان حادثاً |
| Araştırıyorum ama unutma resmi hikaye kaza olduğu yönünde. | Open Subtitles | أنا أبحث بالأمر لكن تذكّرى، القصة الرسمية هى أنه كان حادثاً |
| Düşünsene bir annesiyle babasını öldürmüş bir oğlan hakkında kitap ve hepsinin kaza olduğu yalanını iddia ediyor. | Open Subtitles | تخيل فقط - نعم - رواية تدور كلها حول إبن يقتل أمه و يتسبب فى موت أبيه و يتظاهر بأن كل شئ كان حادثاً |
| Şahit yok ama her şey kaza olduğu gösteriyor. | Open Subtitles | ليس هناك أي شهود ولكن كل الأدلة تشير على أنها حادثة |
| - ölümün kaza olduğu açıklandı. | Open Subtitles | لإعلان الوفاه على أنها حادثة |
| - Anlayabildiğim tek şey bunun bir kaza olduğu... | Open Subtitles | ما أراه الآن هو أنه كان حادثاً |
| Ama bunun bir kaza olduğu belli. | Open Subtitles | لكن من الواضح أن هذا كان حادثاً |
| Ama bunun bir kaza olduğu belli. | Open Subtitles | لكن من الواضح أن هذا كان حادثاً |
| Bir kaza olduğu açık. | Open Subtitles | لقد كان حادثاً بوضوح |
| Bunun bir kaza olduğu belli. | Open Subtitles | من الواضح أن هذا كان حادثاً |
| Bunun bir kaza olduğu belli. | Open Subtitles | من الواضح أن هذا كان حادثاً |
| kaza olduğu apaçık belli olan bir şey için. | Open Subtitles | من الواضح أنه كان حادثاً |
| Demek ki bunun kaza olduğu konusunda Sherry'e güvenmiyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تصدق (شيرى), أنه كان حادثاً |