| Büyükbaban o gün büyük ödülü kazanınca, ona 100 dolar verdi. | Open Subtitles | بعد أن فاز جدّك بالجائزة أعطاه مائة دولار، |
| Napoleon Bavaria'yı kazanınca Josephine'e ne verdi biliyor musun? | Open Subtitles | أتعلمى ماذا أهدى نابليون الى جوزفين عندما فاز ببفاريا |
| Görüyor musun, ben parayı kazanınca ben de aynen böyle bir büro kuracağım. | Open Subtitles | اللعنة عندما أفوز بالمال ، سأقيم نفس طراز هذا المكتب تماماً |
| Görüyor musun, ben parayı kazanınca ben de aynen böyle bir büro kuracağım. | Open Subtitles | اللعنة عندما أفوز بالمال ، سأقيم نفس طراز هذا المكتب تماماً |
| Sadece o turnuvayı kazanınca White'ın suratını görmek istiyorum. - Katılıyor musun? | Open Subtitles | انا فقط اريد رؤية وجه وايت غودمان عندما نفوز بالمسابقه |
| Asla kaybetmeye bozulmam. kazanınca seviniyorum o kadar. | Open Subtitles | بتجنن لما بخسر وبفرح لما اكسب |
| Amelia, Napoleon Bavaira'yı kazanınca Josephine'e ne verdi biliyor musun? | Open Subtitles | أتعلمى ماذا أهدى نابليون الى جوزفين عندما فاز ببفاريا |
| Napoleon Bavaria'yı kazanınca Josephine'e ne verdi biliyor musun? | Open Subtitles | أتعلمى ماذا أهدى نابليون الى جوزفين عندما فاز ببفاريا |
| Amelia, Napoleon Bavaira'yı kazanınca Josephine'e ne verdi biliyor musun? | Open Subtitles | أتعلمى ماذا أهدى نابليون الى جوزفين عندما فاز ببفاريا |
| Belki de Tony Jimmy'nin kaybedeceğini düşündü ve gerçekten kazanınca da şok oldu. | Open Subtitles | حسنا إذن ربما توني أفترض ان جيمي سيخسر و من ثم صعق بأنه فاز حقا |
| Aynı çocuk kazanınca da çok mutlu oluyor. | Open Subtitles | و هذا الطفل نفسه سيكون سعيدا إذا فاز |
| Kazanırsam paranı benimkinden veririm, kazanınca yani. | Open Subtitles | .. ستحصل على نصيبك العادل من حصّتي إن عندما أفوز |
| Bir daha oynadığımız zaman kazanınca lotoyu kazanmayı dileyeceğim ve sizle paylaşacağım. | Open Subtitles | حسنا.اصغوا,عندما أفوز سوف أتمنى في أني ربحت اليانصيب وأشارككم بها,إتفقنا؟ |
| Tamam mı? Belki Hawaii seyahatini kazanınca daha öneme alırsın. Zaten kazandığını söylediğini sanmıştım. | Open Subtitles | ربما ستأخذني على محمل الجد عندما أفوز بتلك الرحلة إلى هاواي أعتقد أنك قلت بأنك فزت بها |
| Senin salak paranı ödünç almıştım. Yarışı kazanınca sana geri verecektim. | Open Subtitles | لقد استعرت عملتك الغبية فحسب وكنت سأعيدها لك بمجرد أن أفوز بالسباق |
| kazanınca beynimi patlatmayacağını ne bileyim? | Open Subtitles | كيف أضمن أنك لن تفجرني بمجرد أن أفوز |
| O zaman 5000' i sen koy kazanınca bütün takıma dağıtırız. | Open Subtitles | إذاً ادفع أنت الـ5000 للمبارة وعندما نفوز سنعطيك المال |
| kazanınca, ki ben içerdeyken hep kazanırız zaten sevgilimin şansının birazını sizinle de paylaşabilirim. | Open Subtitles | لقد فزنا، وعندما أكون في الداخل فإننا نفوز دوماً، وبعدها ربّما بإمكاني مُشاركة بعض حظ خليلي معك. |
| Neyse, sahadayken en çok zevk aldığım zaman iyi oynayınca veya bir oyunu kazanınca olmuyordu. | Open Subtitles | بأي حال، فأفضل شعور عندما تكون بالملعب ليس عندما أسجل هدفاً أو عندما نفوز بالمباراة |
| kazanınca çok sevinirim. | Open Subtitles | ببقي فرحان اوي لما اكسب |
| Evet, Pankaj ikinci kez lotodan para kazanınca... | Open Subtitles | أجل، عندما ربح (بانكاج) باليانصيب للمرّة الثانية |
| Televizyondakilerin babaları Çarkıfeleği kazanınca korktuklarını gördün mü? | Open Subtitles | أيمكن لأية فتاة أن تبدو خائفة على شاشة التلفاز عند فوز أبيها بلعبة (عجلة الحظ)؟ |
| kazanınca elde edeceğim bir şey yok, kaybedersem herşeyimi kaybedeceğim. | Open Subtitles | لذا لا يوجد لدى شيء لأكسبه و لكن لدىَّ شيء من الممكن أن أخسره |