| Düşündüm de, "emmek" kelimesi vampirlerin yanında kullanılacak bir kelime değil. | Open Subtitles | و فجأة فكرت المص ليست كلمة جيدة لإستخدامها مع مصاصى الدماء |
| Bu bir kelime değil ki. Manyak kuzenimin ismine benziyor. | Open Subtitles | كلا, هذه ليست كلمة إنه يبدو مثل اسم قريب هوشي |
| Aslında bu da anlaşılır bir durum çünkü umut soyut bir olgu, soyut bir kavramdır; somut bir kelime değil umut. | TED | وحتما هذا امرٌ منطقي فالامل هو ظاهرة مجردة .. فكرة مجردة انها ليست كلمة مبسطة او واضحة او معرفة |
| Feynman'ın tarzı -- yok, tarz doğru bir kelime değil. | TED | اسلوب فينمان حسناً كلمة اسلوب ليست الكلمة الملائمة |
| İyi bir kelime değil. Sen de biliyorsun. | Open Subtitles | انها ليست الكلمة المناسبة انت تعلم انها ليست الكلمة المناسبة |
| - O doğru bir kelime değil, efendim. | Open Subtitles | هذه ليست بكلمة يا سيدي. |
| Bu adil değil! Rizzuto kelime değil ki. Beyzbol oyuncusu. | Open Subtitles | هذا غير عادل ، (ريزورتو) ليس كلمة بل لاعب بيسبول ، أنت تغشين |
| Ama bir kelime değil. | Open Subtitles | ولكنها ليست كلمات |
| Görünen o ki, mutluluk kelimesi artık yararlı bir kelime değil çünkü onu pek çok farklı şey için kullanıyoruz. | TED | وقد وضح أن كلمة السعادة ليست كلمة مفيدة بعد الآن لأننا نطبقها على الكثير من الأشياء المختلفة. |
| Karıma karşı hissettiklerimi ifade etmeme yetecek bir kelime değil. | Open Subtitles | ليست كلمة كبيرة بما يكفي ليصف شعوري تجاه زوجتي |
| Güzel bir kelime değil. Ne yaptığını gördün mü? | Open Subtitles | ليست كلمة لطيفة0 أرأيتِ ما الذي فعلتيه ؟ |
| Ve bu benim kolayca kullanıdığım bir kelime değil. | Open Subtitles | وهذه ليست كلمة أستعملها بقلّة. |
| Önemli değil, kötü bir kelime değil. | Open Subtitles | فالأمر عادي. إنها ليست كلمة قذرة. |
| "Gangster" kelimesini kullanamazsın çünkü "rf" bir kelime değil. | Open Subtitles | لا تستطيعين إستخدام كلمة "ليست كلمة " RF " شقي " لأن |
| Peki, pek çağdaş bir kelime değil, ama doğruya doğru. | Open Subtitles | حسناً، ليست كلمة صحيحة ولكنها جيدة |
| konuşmak aradığım kelime değil. | Open Subtitles | . يا إلهي. "صريحة" ، هي ليست الكلمة التي أبحث عنها. |
| - Aslında bu uygun bir kelime değil. | Open Subtitles | حقيقةً، هذه ليست الكلمة المناسبة |
| "İyi" senin durumunu tanımlamak için uygun kelime değil. | Open Subtitles | "بخير" ليست الكلمة المناسبة لوصف حالتكِ. |
| - AkıI hocası mı? - Doğru, o bir kelime değil ki. | Open Subtitles | مينتي"؟ " - نعم، هذه ليست بكلمة - |
| Doğru söylüyor Jason, hoş bir kelime değil. | Open Subtitles | -إنها على حق يا (جيسون)، إنها ليس كلمة لطيفة |
| Bunlar kelime değil. | Open Subtitles | تلك ليست... آسف، تلك ليست كلمات |
| Zayıf, Edward'ı tanımlamak için kullanacağım bir kelime değil. | Open Subtitles | الضعف ليس الكلمة التي كنت أصفه بها . |
| Bu bir kelime değil. | Open Subtitles | تلك لَيستْ كلمة. |