| Ve çok serinkanlı olan Bay Heifetz Kemanını kaldırıp şöyle dedi, ilginç, ben hiç bir ses duymuyorum. | TED | وكان السيد هيفيتز شخصاً لطيفاً للغاية لذا فقد مسك الكمان وقال، مضحك، أنا لا أسمع أي شئ. |
| Jacque'ın Kemanını dinlemek oldukça rahatlatıcıydı. | Open Subtitles | لقد أنقذني من العوده إلى جاك و عزفه على الكمان. |
| Kemanını daha iyi yapacağını düşünmüş. | Open Subtitles | هو يعتقد انه يستطيع ان يقدم الافضل بالعزف على الكمان |
| Beş yaşındayken, bir misyonerin Kemanını eline aldı ve nasıl çalınacağını biliyordu. | Open Subtitles | لقد اختار لأوّل مرة كمان تبشيري وكان في الـ 5 ويعرف كيفية اللعب به |
| Seni okulda görmeyi, Kemanını çaldığını görmeyi özlüyorum. | Open Subtitles | اشتقت لرؤيتك في المدرسة ولرؤيتك تعزف على كمانك |
| Deke geçen hafta eski Kemanını yeni gelen birine satmıştı. | Open Subtitles | أتعرف (ديك)، لقد باع لوافد جديد كمانه القديم الأسبوع المنصرم. |
| Ben yemek hazırlarken sen de Kemanını kurup biraz alıştırma yapar mısın? | Open Subtitles | أرجوك جهز نفسك للتمرن على الكمان بينما أحضر العشاء |
| Kemanını doğru düzgün kur ve hemen şimdi alıştırma yapmaya baş... | Open Subtitles | جهز الكمان بشكل صحيح وابدا التمرن حـالاً |
| - Kemanını kardeşinin taşımasını istiyorsan sorun yok. Ama senin için de o mu alıştırma yapıyor? | Open Subtitles | تريد من شقيقتك أن تحمل عنك الكمان لا مشكلة عندي |
| Evini, hatta Kemanını hepsi ipotekliydi. | Open Subtitles | منزلها, و حتى ألة الكمان خاصتها قمت برهنهم |
| Tamam, kardeşine keman çalabilir. Peki Kemanını da elinden alırsak ne olur? | Open Subtitles | كان بامكان موزارت ان يعزف الكمان مع اخته، لكنه استبعد هذا الخيار تماما |
| İzle şimdi. Kemanını çalan adam... | Open Subtitles | أنظر إذاً الرجال الذين أخذوا آلتك الكمان |
| Söyle bana, uzun adam sana vurup orta boylu adam Kemanını çaldıktan sonra sokağa mı girdiler yoksa sokaktan aşağı mı gittiler? | Open Subtitles | أخبرني ، بعد أن قام الرجل الطويل بضربك والرجل المتوسط قام بسرقة آلتك الكمان هل فروا جرياً للشارع |
| Doktor Hoffmeister'a Frantz'ın Kemanını tekrar çalacağıma söz veriyorum. | Open Subtitles | "وأعد الطبيب "هوفمايستر ."أن أعرف على كمان "فرانتز |
| Gavin'e Kemanını getirebilecek parayı ayarladıktan sonra onunla yattık. | Open Subtitles | بعد أن وضعنا التمويل معاً ، للحصول على كمان (غافن) ، أقمنا حينها علاقة حميميّة |
| Ama Itzhak Perlman, Nelly'ye ilk Kemanını hediye etmiş. | Open Subtitles | لكن (ايزك بيرلمان)اعطى نيلي اول كمان |
| Birisi Kemanını yere atarsa ne olur? | Open Subtitles | ماذا إذا رمى شخص ما كمانك على الأرض ؟ |
| Ne? Hayır, Kemanını almayacağım. O senin. | Open Subtitles | لا , لن أخذ كمانك , أنه لكِ أحتفظي به |
| - Ama ben kötü bir şey yaptım. Kemanını pokerde kaybettim. | Open Subtitles | -لكنني فعلت شيء سيء ، خسرت كمانك بقمار |
| Deke geçen hafta eski Kemanını yeni gelen birine satmıştı. | Open Subtitles | أتعرف (ديك)، لقد باع لوافد جديد كمانه القديم الأسبوع المنصرم. |
| Ve Joshua Bell' i, milyon dolarlık Kemanını alarak bir Washington D.C. metro istasyonuna gitmeye ve köşede dikilerek ne kadar para kazanabileceğini | TED | ماحدث ان " جوشوا بيل " قام بحمل كمانه ذا المليون دولار وذهب الى محطة مترو الانفاق الخاصة بواشنطن ووقف في إحدى الزوايا .. وأخذ يعزف لكي يرى كم من المال سوف يجمع جراء ذلك |