| kendi iyiliğin için, bence bir süre bunlardan uzak dur. | Open Subtitles | اعتقد ان من مصلحتك الخاصة أن تختفى عن الآنظار لفترة |
| Kızımla ilişki yaşamak konusunda ciddi niyetlerin varsa kendi iyiliğin için de söylüyorum esrar satmak dışında bir iş yapmayı düşünmelisin. | Open Subtitles | إن كنت جادًا بخصوص تكوين علاقة مع ابنتي ،من أجل مصلحتك عليك أن تفكر في شيء آخر إلى جانب بيع المخدرات |
| Hercule kendi iyiliğin için bu işten vazgeçmelisin. Lütfen Virginie, mantığı gördürtün ona. | Open Subtitles | من مصلحتك ان تترك هذا الموضوع , فرجينيا حاولى أقناعه |
| kendi iyiliğin için. Bahse girdik demektir o zaman, bayım. | Open Subtitles | ـ إنه لمصلحتك ـ اجل سيدي ، لقد تم الإتفاق |
| - Krupiyeyi dinlemeliydin. - kendi iyiliğin için biraz aşırıya kaçıyor gibiydin. | Open Subtitles | كان ينبغي عليك أن تستمع للتاجر يبدو أن الانتباه ينجذب إليك لمصلحتك |
| kendi iyiliğin için odana kapan. | Open Subtitles | من أجل مصلحتكِ الخاصة، إذهبي الى الدور الأرضي |
| kendi iyiliğin için simya kullanmak pek etkileyici değil. | Open Subtitles | إستخدامك للكيمياء لأجل مصلحتك ليس شيئا جيدا |
| kendi iyiliğin için sana yalvarıyorum bunun bir parçası olma en azından daha fazlasını öğrenene kadar. | Open Subtitles | من أجل مصلحتك الخاصة،أتوسل اليك لا تتدخلي أكثر في هذا. على الأقل حتى نعرف أكثر. |
| Peki hiç, tişörtünü çıkartmaya seni zorlamamın, sırf senin kendi iyiliğin için olduğu aklına geldi mi? | Open Subtitles | هل فكرت من قبل انه من الممكن ان يكون فعلي بجعلك تنزع قميصك .. من اجل مصلحتك |
| O yüzden kendi iyiliğin için yüzüne gözüne bulaştırma. | Open Subtitles | لذلك لا تقم بإفشالها من أجل مصلحتك حسناً؟ |
| Dinle, kendi iyiliğin için, seni geri getiremeyeceğim kadar uzağa gitme. | Open Subtitles | استمع ، من أجل مصلحتك لا تورط نفسك في أمور لا أستطيع إخراجك منها |
| Sana yardım etmek istediğim için bunu sana söylüyorum. Bu kendi iyiliğin içindi. | Open Subtitles | أود مساعدتك لكنني أقول لك أن هذا من مصلحتك |
| kendi iyiliğin için kendi kendine iyileşmeyi öğrenmelisin. | Open Subtitles | من أجل مصلحتك يجب أن تقومى بشفاء نفسك بمفردك |
| O yüzden dikkatli dinle tatlım çünkü bu senin kendi iyiliğin için. | Open Subtitles | لذا اسمعي بانتباه يا عزيزتي. لأنّ هذا من مصلحتك. |
| kendi iyiliğin için, bir kadın olduğunu hatırla. | Open Subtitles | لأجل مصلحتك ِ الخاصة , تذكري أنت ِ أمرأة |
| kendi iyiliğin için o adamı gördüğünü unut. | Open Subtitles | لمصلحتك , الافضل لك ان تنسى انك رايت هذا الرجل |
| kendi iyiliğin için. Sadece seni düşünüyorum. | Open Subtitles | كل ما أفعله هو لمصلحتك اٍننى دائما ما أفكر فيك |
| Sana kendi iyiliğin için birşey söyleyeyim Julius. | Open Subtitles | اسمح لي أن أقول لك شيئا لمصلحتك ، جوليوس |
| kendi iyiliğin için, sana burada neler olduğunu söyleyemem. | Open Subtitles | لمصلحتك لا أستطيع ان اقول لك ما يحدث هنا |
| kendi iyiliğin için her şey bitene kadar burada kalacaksın. | Open Subtitles | ستبقين هنا لأجل مصلحتكِ حتى ينتهي هذا الأمر |
| - kendi iyiliğin için evet desen iyi olur. | Open Subtitles | من الأفضل أن تقولي نعم إن كنتِ تعرفين مصلحتكِ. |
| Ve kendi iyiliğin için geç kalmış olmamak için dua etsen iyi olur. | Open Subtitles | ومن الأفضل أن تتمنى من أجل سلامتك أن لايكون قد فات الأوان |