"kesmişler" - Traduction Turc en Arabe

• قطعوا
• قطعوه
• قطعو
• قطعوها
• وقطعا
• قصوا
• لقد تم قطع
• خلعوا

Bay Wright ve Bay Shipstead'in tellerini kesmişler.
قطعوا سياج السيد رايت وسياج السيد شيبستيد أيضا

Basit bir fotoğraf hilesi. Ağabeyinin saçını kesmişler.
صورة متوسطة التزييف لكنها جيدة, لقد قطعوا شعر أخيك.

Ve sonunda da lanet olası Roma İmparatorluğu'nun çirkinliklerini anlatamasın diye dilini kesmişler.
وأخيراً قطعوا لسانها لئلا تذكر الإمبراطورية الرومانية بالسوء.

Mastürbasyon yapıp uyumaya gitmek için açık sahne bekliyordum ama hepsini kesmişler.
وكنت أنتظر مشاهد التعري لكي أستطيع الإستمناء والخلود للنوم ولكنهم قطعوه

Sokağın aşağısında bir elektrik hattını kesmişler yanlışlıkla kabloları tamir ediyorlarmış, o sırada birini göndermişler.
لقد قطعوا بالخطأ خط المشغل اخر الشارع كانوا يصلحون الكابل لذا ارسلوا شخص ما

İlk olarak bütün iletişim kesmişler otel telefonları, müşterilerin cep telefonları güvenlik kameraları.
لقد قطعوا فوراً كل الاتصالات هواتف الفندق, هواتف النزلاء المحمولة كاميرات الامن

Öğle yemeğinden döndüğümüzde, herkes ölmüştü, ellerini de kesmişler, onları klavyenin üzerine bırakmışlardı ki mesaj olsun.
عدنا من الغداء وكل شخص كان ميتا فقد قطعوا ايديهم ومددوهم على الكيبورد

Koridordaki ışıkları kesmişler ve kameraların kızılötesi yok.
قطعوا الأضواء في الردهة والكاميرات لا يوجد بها تصوير بالأشعة التحت حمراء

Beynini kesmişler. Belki, benim olduğum kısmı almışlardır.
يقولون أنهم قطعوا من مخك، وربما سلبوكِ ذكرياتي

Hatları kesmişler. İrtibat kuramıyoruz.
قطعوا الخطوط نحن لا نستطيع العبور

Boğazını kesmişler.
قطعوا له حنجرته من الند أتفهم قصدى ؟

Kamera hala çalışıyor muydu, yoksa kabloyu mu kesmişler?
ألمتكنالكاميراتتعملعندها، أو ماذا حدث ... قطعوا التيار ؟

Kamera hala çalışıyor mu, yoksa kabloyu mu kesmişler?
ألمتكنالكاميراتتعملعندها، أو ماذا حدث ... قطعوا التيار ؟

Herşeyi yıkmışlar. tüm kemerleri kesmişler ve pipoları.
قطعوا كل الاحزمه ,كسروا الانابيب

Bir kulaktan ötekine kadar boğazını kesmişler değil mi?
قطعوا من الأذن للأذن أليس كذلك؟

Bir samuray kılıcıyla ineğimi kesmişler.
اخذوا سيف ساموراى و قطعوا بقرتى

- Ses tellerini kesmişler.
. " بربك " بين - . لقد قطعوا حباله الصوتية -

Kabloyu kestiler dediğinde ciddilermiş, gerçekten kesmişler.
عجبا، لما قطعوا السلك، قطعوه حقا.

Ayaklarını mı kesmişler.
هم قطعو رجله

Bir katilin sağ eliymiş. Kendisi ipte sallanırken kesmişler.
كانت اليد اليمنى لقاتل قطعوها بينما كان عنقه فى الأنشوطه

Gözünü oymuşlar, yüzünü, parmaklarını, memelerini kesmişler.
قطعا وجهها، فقعا عينها قطعا أصابعها، وقطعا ثدييها

Çünkü onu testereye doğru iter gibi yapıyordum ama o kısmını kesmişler.
لأني كنت أتظاهر بأني أدفعه إلى آلة قص الخشب -لكنهم قصوا صورة الآلة

- Gırtlağını kesmişler.
لقد تم قطع أحباله الصوتية

Sanki kollarını ve bacaklarını kesmişler, sonra plastiğe batırmışlar sonra tekrar birleştirip, bir borunun üstüne oturtmuşlar.
وكأنهم خلعوا ذراعيك وساقيك ونقعوك في بلاستيك، ثم أعادوا تجميع أشلاءك ووضعوك على ركيزة