| İnsanlar çok üzgün, çok sinirliydi Kahire'nin bu kirli taraflarını gösterdiğim için, ve neden ölü eşeği çerçeveden çıkarmamıştım ? | TED | كان الناس غاضبين جداً، ثورة غضب ذلك انني كنت أعرض الجوانب القذرة للقاهرة، ولماذا لم أقص الحمار الميت خارج الإطار؟ |
| Islak ve kirli havlular banyoda yerde, geceden kalan yemekler pis pis kokar. | Open Subtitles | و تترك الفوط المبللة القذرة على أرض الحمام و تركت طعام الأمس يتعفن |
| Profesör Armstrong kirli bir hain rolunü oynamak nasıl bir duygu? | Open Subtitles | يروفيسير ارمسترونج ما هو شعورك وانت تلعب دور الهارب القذر ؟ |
| Sana kaç kere söylemek zorundayım kirli kıyafetlerini bizimkilerle karıştırma diye? | Open Subtitles | لقد سبق أن قلت لك ألا تخلط غسيلك القذر مع ملابسنا. |
| Günaydın, Evlat. Şey için gelmiştim... kirli giysin var mı diye. | Open Subtitles | صباح الخير ياولدي لقد أتيت لأرى أن كان لديك ملابس متسخة |
| Ve para kazanmamız için tüm kirli ayakkabıları bize gönder. | Open Subtitles | وقرب منا كل الأحذية المتسخة , لنحصل على المال الكافي |
| Islak ve kirli havlular banyoda yerde, geceden kalan yemekler pis pis kokar. | Open Subtitles | و تترك الفوط المبللة القذرة على أرض الحمام و تركت طعام الأمس يتعفن |
| Bir kaç dakika sonra, McGuire'ın bütün kirli sırlarını öğreneceğiz. | Open Subtitles | دقيقتين و نحصل على نظرة داخل كل اسرار ماجواير القذرة |
| En azından yarana mikrop bulaştıran o spermli, kirli bezin var. | Open Subtitles | على الاقل لديك تلك الخرقة القذرة التي تسرب الجراثيم الى جرحك |
| Bu eller bahşiş veren eller. Böyle kirli ellerin sana dokunmasını istemezsin. | Open Subtitles | هذه هي اليد التي أعطت البقشيش لاتريد هذه اليد القذرة ان تلمسك |
| Onu eleştirmiyorum, çünkü o yalnızca sizin yapmak istemediğiniz kirli işleri yapıyordu. | Open Subtitles | وأنا لا أنتقده، لأنه لم يفعل سوى الأفعال القذرة التي ترغبي بفعلها |
| bizim işimizi bitirmeye çalışıyorlardı, ve kirli işler kampanyası olarak anılan şeyi ortaya attılar. | TED | كانوا يريدون إخراج شركتنا من السوق, و اطلقوا ما أصبحت معروفة بحملة الخدع القذرة. |
| Ben sıradan bir adamım, senin küçük kirli sırrın olamam. | Open Subtitles | أنا مُجرّد رجُل بسيط، لذا، لن أكون سرّكِ القذر الصغير |
| O kirli lastiği havuzdan çıkar, yoksa cidden tepemi attıracaksın! | Open Subtitles | والآن أخرج ذلك الإطار القذر مِن المسبح أو سأغضب حقّاً. |
| Ama bu kirli kartopu bulutu yine de Güneş'in çekim kuvveti altındadır. | Open Subtitles | الآن ، هذه سحابة من كرات الثلج القذر لا تزال ملزمة بالجاذبية |
| Haydi ekip, bu eski kirli tekneyi bir eve dönüştürelim. | Open Subtitles | حسناً أيّتها العصابة، فلنحوّل هذا القارب القديم القذر إلى بيت. |
| Çünkü aynı bu yer gibi kirli ve yıkık döküktü... | Open Subtitles | لأنها كانت متسخة و يرثى لها مثل حال هذه السقيفة |
| kirli dizlerim ve eğri dişlerim profesyonel bir dansçı olmak için gereken nitelikler arasında yoktu. | TED | لم تكن ركبي المتسخة وأسناني المتكسرة ضمن قائمة المطلوبات لأصبح راقصة محترفة. |
| Bu kadar amonyağı ancak çok çok kirli bir şeyleri temizliyorsanız kullanırsınız. | Open Subtitles | أن تحتاج لتلك الكمية من الأمونيا ستريد أن تنظف شيئاً قذراً للغاية |
| Futbol, dostum. Futbol ve politika. kirli şeyleri yaparken işte bunlar hakkında konuşuruz. | Open Subtitles | كرة القدم ، والسياسه ، هذا مانريد التحدث عنه وليس تلك الفتاة القذره |
| Onu gözüm tutmamıştı. Adam, bir madencinin donu kadar kirli. | Open Subtitles | شكله فاسد ووسخ زي لباس عمال المناجم في يناير |
| Galiba kirli sakalının yumuşak, kremli, poselen gibi cildimde biraktığı hissi seviyorum. | Open Subtitles | أَحْزرُ بأنّني أَحْبُّ الطريقَ قذره اللحية شَعرتْ على دهنيتي الناعمةِ، جلد خزفِ. |
| Kendimi ne kadar kirli hissettiğimi biliyor musun sen? | Open Subtitles | هل لديك أدنى فكرة عن القذارة التي أشعر بها؟ |
| kirli işlerini yapmak için bir İngiliz ajanını kullandığı için ülkeniz ona bir madalya daha verebilir. | Open Subtitles | بأن يجعل عميل بريطاني يقوم بعمله الوسخ وقد تعطه حكومتك ميدالية جديدة |
| Hepinizin fikrine minnettarım ama size bir milyon kere söyledim, kirli oynayarak kazanmayacağım. | Open Subtitles | , أنا أقدر كل أرائكم لكن كما قلت مراراً , أنا لن ألعب بقذارة |
| Diğer kocalar kavga edip kirli şekilde evlerine gelmiyor ama. | Open Subtitles | كل الأزواج الآخرين لا يعودون إلى المنزل قذرين بسبب الشجار |
| Öldürdüğün polis Dinardi oldukça kirli bir ekip için çalışıyormuş. | Open Subtitles | الشرطي الذي قتلته ، ديناردي هو جزء من مجموعة فاسدة |
| Seni ve kirli polis çemberini ortaya çıkarmam için yeterince uzun bir zaman. | Open Subtitles | مدّة كافية لي لفضحكِ ومجموعتكِ من الشرطة الفاسدين |
| O para da senin kadar kirli, değil mi? | Open Subtitles | هذه النقود وسخة مثلك تماماً, أليست كذلك؟ |