| Haydi, ilk kopyadan alabilmek için gece yarısına kadar kitapçının dışında sırada beklemiştik. | Open Subtitles | هيّا وقفنا في طابور خارج متجر الكتب عند منتصف الليل لكيّ نحصل على أوائل النسخ |
| kitapçının müşterileri ya da çalışanları ile karşılaştırıyorum. | Open Subtitles | اقارن مع الاسماء للموظفين السابقين او الزبائن ذوي الاحقاد في متجر الكتب |
| Hayır, kitapçının yerini sordu bana. | Open Subtitles | لا ، لقد سالتني اين متجر الكتب |
| Sürekli endişeleniyorum, hep yorgunum ve birkaç dakika içinde bir kitapçının otoparkında sütümü sağacağım. | Open Subtitles | أنا قلقة بإستمرار ومرهقة دائمًا وخلال عدة دقائق سيخرج من ثدي الحليب عنوة وأنا بساحة إنتظار متجر كتب |
| Caddenin karşısındaki kitapçının sahibi. | Open Subtitles | يملك متجر كتب عبر الشارع |
| kitapçının kişisel yardım bölümüne gittim. | Open Subtitles | ذهبت إلى قسم المساعدة في متجر الكتب |
| Kaynağımın verdiği bilgiye göre bu kitapçının altında Eşitlikçiler'in Çi-Bozma eğitimi aldığı bir depo mevcut. | Open Subtitles | وفقا لمصادري هناك قبو تحت متجر الكتب هذا يدرب فيه الايكواليست مانعي-تشي بشكل سري |
| Üstünde bu kitapçının adı yazıyordu. | Open Subtitles | كان عليه عنوان متجر الكتب هذا |
| Gözünüz şu kitapçının üzerinde olsun. | Open Subtitles | راقبوا متجر الكتب ذاك |