| Diğer kocalar kavga edip kirli şekilde evlerine gelmiyor ama. | Open Subtitles | كل الأزواج الآخرين لا يعودون إلى المنزل قذرين بسبب الشجار |
| Diğer kocalar tarfından imrenilecek bir kocayım. | Open Subtitles | أشعر أنني الزوج الذي يجب أن يحسده سائر الأزواج. |
| Kıskanç kocalar, kızgın şefler, aşağılanmış terziler. | Open Subtitles | الأزواج الغيورين، طبَّاخين غاضبون، ترزية مزلولين. إنّ القائمةَ لانهائيةُ. |
| Evet, evet. Her 10 vakanin 9'unda bu isi kocalar yapiyor. | Open Subtitles | أجل، يكون الزوج هُو القاتل في تسعة مرّات من أصل عشرة. |
| Gangsterler, muhasebeciler aldatan kocalar hatta kedisi olan yaşlı kadınlar. | Open Subtitles | عصابات ، محاسبين، أزواج خائنين، حتي السيدات الكبيرات ذو القطط. |
| kocalar karılarının da kendileri gibi duyguları olduğunu bilmeli. | Open Subtitles | ليعلم الازواج ان نساءهم لديهم حواس مثلهم |
| Bunlar da sadakatsiz kocalar ve karıları mı? | Open Subtitles | وهؤلاء الأزواج الغير مخلصون وهؤلاء الزوجات ؟ |
| kocalar karılarıyla çarpışır, ebeveynler çocuklarıyla düello yapar. | Open Subtitles | يشتبك الأزواج مع زوجاتهن يحارب الآباء أبناءهم |
| Öldürülmeden bir hafta önce. Şiddet düşkünü kocalar, eşlerini ve çocuklarını malları gibi görürler. | Open Subtitles | الأزواج العنيفة تعتقد أن .زوجاتهم وأطفالهم من ممتلكاتهم |
| Eşlerine hiç bakamayan kocalar... | Open Subtitles | الأزواج بالكاد يحتملون رؤية زوجاتهم في مؤخرات زوجاتهم |
| - Örneğin ikisi de kendilerine zengin kocalar bulacaklardı. | Open Subtitles | وأنها ستعمل الذهاب يجدون أنفسهم بعض الأزواج الأغنياء |
| Diğer bir araştırmaya göre hamile eşlerinin şişmanladığını iddia eden kocalar eşleri tarafından pataklanmaya maruz kalıyorlarmış. | Open Subtitles | لكني قرأتُ دراسة تقول أن الأزواج الذين يقولوا أن زوجاتهم الحوامل سمينات فهم معرضين الى القتل من قبلهن |
| Malum, iş. Genellikle kocalar arama yapmaktan kaçınırlar. | Open Subtitles | عادةً الأزواج يذهبون إلى الخارج لتلقّي المكالمات |
| Eğer kadınları biraz tanıyorsam, genelde herşeyi en son öğrenen hep kocalar olur! | Open Subtitles | إذا أَعْرفُ النِساءَ، الزوج عادة الشخص الأخير سَيَعْرفُ أيّ شئَ. |
| Her kıtlık döneminde, kocalar bu kadar anlayışlı olmayabilir. | Open Subtitles | مع نقص الغذاء لا يستطيع الزوج أن يفعل شيئا |
| Yolda burunları kopmuş küçük kızlar ve ölü eşlerini taşıyan kocalar gördük. | Open Subtitles | وكان معهم فتيات صغيرات وقد طارت أنوفهن وأيضا أزواج يحملون زوجاتهم الذين توفين وأشياء كهذه |
| kocalar eşlerini başka kadınlar için bırakıyor eşler başka adamlar için kocalar başka erkekler için. | Open Subtitles | أزواج يتركون زوجات من أجل إمرأة أخرى زوجة ترحل من أجل رجل آخر أزواج ترحل من أجل رجل آخر |
| kocalar daha önemsiz şeyler yüzünden karılarını öldürüyorlar. | Open Subtitles | هناك أزواج قتلوا زوجاتهم لأسباب أقل شأنًا من ذلك |
| İkiniz, kız arkadaşlar, çocuklar, kocalar, karılar. | Open Subtitles | كلاكما , الصديقات , الاولاد , الازواج والزوجات |
| Orta yaşlı dullar, kocalar ölmüş, hayatlarını servet yapmaya harcamış çalışmış çalışmış kocalar, sonra ölüp paralarını karılarına bırakan kocalar, aptal karılarına. | Open Subtitles | مات أزواجهم بعد قضاء حياتهم فى صنع ثروة و أفرطوا فى العمل ثم ماتوا و تركوا ثرواتهم لزوجاتهم زوجاتهم التافهات |
| Sanırım biz kocalar hâlâ birkaç işe yarıyoruz. | Open Subtitles | اعتقد اننا كأزواج لا تزال لدينا بعض الاستخدام. |
| akrobatların ve mekanik oyuncakların karı ve kocalar arasındaki sevginin ve aile birliği ve sevginin resimli hikayeleri var. | Open Subtitles | ألعاب الاكروبات واللعب المتحركة العلاقات الجيدة بين الرجال وزوجاتهم الحب والترابط العائلي |
| Çocuklar, anneler, babalar, en iyi arkadaşlar karı kocalar öldü dünkü uçak kazasında. | Open Subtitles | منهم أطفال أمهات وآباء وأعز الأصدقاء وأزواج وزوجات ماتوا في حادثة تحطم الطائرة أمس. |