"kolaylaştırmıyor" - Traduction Turc en Arabe

• يسهل
• تسهل
• يسهّل
• يصعب الأمر
• يهوّن
• تهون

Senin hamile kalamadığını sandığın için benden nefret ettiğini bilmek işimi kolaylaştırmıyor.
و لا يسهل عليَّ أن أخشى أن تكرهيني لأنكِ تظنين أنه لا يمكنك الإنجاب

Farkındayım. Ve yaklaşımımı sorgulamak bunu kolaylaştırmıyor.
أنا مدركةٌ لذلك، و التشكيك بنظرتي لن يسهل الأمر علي

Bak bu, ikimizin durumunu kolaylaştırmıyor.
أنظر, ذلك لا يسهل الأمور بيني وبينك

Ülken bunu bizim için kolaylaştırmıyor.
-لمَ أصبحتِ غير شرعية؟ بلدك لا تسهل علينا ذلك.

Yalnızca benim için çok zor ve benden bir şeyler saklaman işleri kolaylaştırmıyor.
.. ولكن الأمر صعب عليّ وإخفائك الأمور عني لا يسهّل حياتنا

Herneyse, işi kolaylaştırmıyor adamım.
على أي حال، انه يصعب الأمر يا رجل.

Her sene kendimize bunu söylüyoruz ama durumu kolaylaştırmıyor.
هذا ما نقوله لأنفسنا كل عام ولكنه لا يهوّن الأمر...

Bunu söyleyip duruyorsun ama sözlerin işimi hiç kolaylaştırmıyor, Alejandro.
أنت تقول هذا (لكن الكلمات لا تهون الامر يا (أليخاندرو

Ve bu kalın kafalı, bunu daha da kolaylaştırmıyor.
ورجل المعدات هذا لا يسهل الأمر

Bu neden onların işini kolaylaştırmıyor?
لماذا لا يسهل الأمر عليهم؟

Ölmek işleri hiç de kolaylaştırmıyor.
إن الموت لا يسهل الأشياء.

Benim için durumu kolaylaştırmıyor.
لن يسهل الأمر علي

İyi ama bu benim işlerimi hiç de kolaylaştırmıyor.
هذا لا يسهل الامر على

Yine de bu durumu kolaylaştırmıyor!
! هذا لن يسهل الأمر، تحرك

Hiçbir şeyi kolaylaştırmıyor, orası kesin.
لا تسهل الأمور، بلا شك

Ablamız hiç işleri kolaylaştırmıyor, değil mi?
‫ - إنها لا تسهل الأمور، أليس كذلك؟

Nik de bu işi aptal resim çizme işiyle hiç de kolaylaştırmıyor.
وطبعًا (نيكلاوس) لا يسهّل الأمر بلوحته ضاربة الحمرة.

Neyse hiçbirşeyi kolaylaştırmıyor, adamım.
على أي حال، انه يصعب الأمر يا رجل.

Bu durumu daha kolaylaştırmıyor.
-أعلم . -هذا لا يهوّن من الأمر قطّ .

- Bu daha da kolaylaştırmıyor.
ماتقوله لايجعل الأمور تهون. طبعاً.