| - İşimizi kolaylaştırmıyorsun. - Tamam,Tamam! | Open Subtitles | أنت لم تسهل علينا مهمتنا - لا بأس, لا بأس - |
| Neden bunu kendin için kolaylaştırmıyorsun? | Open Subtitles | لما لا تسهل عناء الأمر على نفسك ؟ |
| Seni kısmen tanıyorum çünkü seni tanımamı hiç kolaylaştırmıyorsun. | Open Subtitles | أنا لا أعرفك بشكل جيد, يرجع ذلك جزئيا لأنكي لا تسهلين الامور. |
| - İşimi kolaylaştırmıyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تسهلين مهمتي أيتها الأميرة |
| Hayatı kendin için pek kolaylaştırmıyorsun değil mi, Danny? | Open Subtitles | أنت لا تسهّل الحياة على نفسك أليس كذلك، داني؟ |
| Gerçek hayatta gördüğüm en çekici kadınsın ve bu sözümün de arkasındayım tamam ama şu an durumu hiç kolaylaştırmıyorsun. | Open Subtitles | انت اكثر انسانه جذابه , قابلتها في حياتي الحقيقية . و انا متمسك بما قلته و كل شيء و لكن الآن , انت لا تجعلين هذا سهلا . |
| İşi o kadar kolaylaştırmıyorsun. | Open Subtitles | حسنا,أنت لا تسهل الأمر علي |
| Bunu kolaylaştırmıyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تسهل المأمورية |
| İşimi kolaylaştırmıyorsun! | Open Subtitles | أنت لا تسهل الأمر علي |
| Rajan, bunu kolaylaştırmıyorsun ama bence böyle idare etmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | راجان)، أنت لا تسهل الأمر) ولكنني أظن أننا علينا التحدث عن الأمر |
| Ama sen de hiç kolaylaştırmıyorsun, Elliott. | Open Subtitles | ولكنك لا تسهل الامر,(إليوت) |
| Sen de kolaylaştırmıyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تسهلين الأمر |
| Bunu kolaylaştırmıyorsun. | Open Subtitles | أنتِ لا تسهلين الأمر |
| Ama benim için işleri kolaylaştırmıyorsun. | Open Subtitles | لكنك لا تسهلين الامر لي |
| İşleri kolaylaştırmıyorsun Jimmy. Kabul etmeliyim ki, değişkenlik gösteriyorum. | Open Subtitles | أنت تسهّل الأمور يا (جيمي) أقرّ بأنّني محتار في هذا الشأن |
| Bu işi hiç kolaylaştırmıyorsun. | Open Subtitles | انكِ حقا لا تجعلين هذا سهلا |