| Ebeveynlerime göre, şu an kolsuz bir üst giymem kadar basit bir şey olan omuzlarımın görünüyor olması, beni değersiz yapıyor. | TED | وبالنسبة لوالدي، فكوني أفعل شيئًا بسيطًا كارتدائي لثوب بلا أكمام يظهر كتفي، كما الآن، ذلك يجعلني غير جديرة. |
| "The View" programında kolsuz bir şey ve lanet bir şort giymeyeceksin, Drama. | Open Subtitles | لن تلبس قميص بلا أكمام وسروال قصير في لقاء تلفزي |
| Sakın kolsuz bir şeyle fotoğraf çektirme. | Open Subtitles | دون وأبوس]؛ ر تصويرها في أي شيء بلا أكمام. |
| Annie'yi kolsuz bir bluzla düşün. | Open Subtitles | تخيل انى فى قميص بلا أكمام |
| Kocam o kostümü giydiğinde, üstünde "Duff" yazan kolsuz bir tişört ve nedense bir pelerin giymiş olmadı. | Open Subtitles | حين يلبس زوجي تلك البدلة فهو لا يرتدي فحسب قميصا بلا أكمام مكتوب عليه "دوف" وعباءة لسبب ما بل يضع على عاتقه أيضا المسؤولية |