| Aslında bir komşusunuz, yani muhtemel komşuyu. | Open Subtitles | أترين , إنه لديه هذا الجار الذي أُخمن أنه جارك أيضاً |
| Üç tane polis arabası gelmişti, fakat her şeye değmişti çünkü Billy, fıskiyenin üzerinde ölen komşuyu çoktan unutmuştu. | Open Subtitles | جائت 3 عربات للشرطة لكن الامر كان يستحق لان بيلى نسى كل شيء عن الجار الميت الذى كان يقفز على مرشة المياه |
| Bize limonata getiren komşuyu hatırladın mı? | Open Subtitles | هل تتذكر الجار الذي حاول أن يحضر الليمون ؟ |
| Önce yan komşuyu öldürerek hedef şaşırtmış ve olaya soygun süsü vermiş. | Open Subtitles | قتل الجارة أولاً ليضللنا و يخلق مكاناً للجريمة |
| - Şu sürekli bizi öldürmek istiyormuş gibi bakan komşuyu hatırlıyor musunuz ? | Open Subtitles | هل تتذكرين ذلك؟ تعرفون الجارة التى تنظر لنا كأنها ستقتلنا؟ |
| komşuyu şuraya koy, anneyi de çocuklarla birlikte kapının yanına. | Open Subtitles | ضع الجار هنا والاطفال مع الأم من خلال الباب |
| Bu pazar, "komşuyu Sev" konuşması yapsanız? | Open Subtitles | ماذا لو تكلمت يوم الأحد عن حب الجار |
| Pekâlâ, artık iyi komşuyu oynamak yok. | Open Subtitles | حسنًا, لا مزيد من الجار المحترم |
| Bir komşuyu şikâyete geldiniz. | Open Subtitles | وجاء في الشكوى لك عن الجار. |
| - Yeni komşuyu. | Open Subtitles | الجار الجديد؟ |
| Islatı n beni! Islat komşuyu. | Open Subtitles | انضحيني بالماء، أيّتها الجارة. |
| Kapıcıyı, komşuyu ve köpeğini kandırdı. | Open Subtitles | لقد خدع البواب خدع الجارة,... |
| - komşuyu. | Open Subtitles | الجارة. |