| kontrolcü bir yapısı var ve inatçı. | Open Subtitles | مثل أمي متحكم وعنيد أقصد، ماذا يمكنني فعله؟ |
| Çok geç kaldık. Gitmiş. Herkes çok kontrolcü olduğumu söyledi. | Open Subtitles | تأخرنا للغايه, لقد ذهبوا قال الجميع أنني متحكم للغايه |
| Bu kadar kontrolcü olmaman konusunda çalışmalısın. | Open Subtitles | انك بحاجة على ان تعملي على ان لا تكوني مسيطرة جداً طوال الوقت |
| Anne, kontrolcü biri olman hakkında seni üzdüğümüzün farkındayız ama hayatlarımızda bu kadar aktif olman bizi birbirimize daha da yaklaştırıyor. | Open Subtitles | امي اعرف اننا اعطيناك الكثير من الحزن بخصوص انك مسيطرة جدا لكن ربما كونك نشيطة جدا في حياتنا |
| Çok kontrolcü olma. Tamam. Sonra konuşuruz. | Open Subtitles | لا تكونِ متحكمة هكذا حسنا, سأكلمكِ لاحقاً |
| Bazen çok kontrolcü oluyorsun, farkında mısın? | Open Subtitles | يمكنك أن تكون متحكما جدا هل تعرف ذلك؟ |
| - Çok kontrolcü olmaya başladı. | Open Subtitles | لقد أصبح مسيطرا جدا- سكوت؟ - 261 00: 11: |
| Evet, kontrolcü. | Open Subtitles | أجل، متحكم |
| Jack Turner kontrolcü ve agresif davranıyor. | Open Subtitles | (جاك تيرنر) متحكم و عدواني. |
| Ama bazen benim bile sorunlarım olduğu zaman çok kontrolcü olabiliyor. | Open Subtitles | أعني، يمكن أن تكون مسيطرة تماماً |
| O otoriter, kibirli, ve kontrolcü. | Open Subtitles | انها مزعجه و متسلطة تعتقد انها مسيطرة |
| Ben de kontrolcü olmak istemiyorum! | Open Subtitles | أنا بالتأكيد لا أريد أن أكون مسيطرة |
| Aşırı kontrolcü olduğumu mu düşünüyorlar, artık değilim. | Open Subtitles | بما انهم يعتقدون اني متحكمة زيادة عن اللزوم حسنا اذن لن اهتم بعد الان |
| Her şeyden önce çok kontrolcü birine benziyor. | Open Subtitles | حسناً ، شيء واحد ، لقد بدت متحكمة نوعاً ما |
| Ailesi tamamiyle fazla aşırı karışan ve kontrolcü birinden. | Open Subtitles | من شخص عائلته . متورطة و متحكمة بشكل كامل |
| Oldukça kontrolcü gibi. | Open Subtitles | يبدو متحكما جدا |
| Neden bu kadar kontrolcü olmaz zorundasın? | Open Subtitles | لماذا دائما لابد ان تكون مسيطرا ؟ |
| - kontrolcü değilim ben. | Open Subtitles | أنا لست متحكمه |
| Kesin beklentileri olan kontrolcü bir annen vardı. | Open Subtitles | كانت لديكِ أم متسلطة تتحكم في آمالك |
| Carolyn'in kontrolcü davrandığını düşündüm. - Biliyorum. | Open Subtitles | ظننت أن كارولين تصدر تحكمات وحسب |
| Bu iki kadınlada aşırı kontrolcü ilişkileri olmuş. | Open Subtitles | كَانَ عِنْدَهُ سَيْطَرَة على العِلاقاتِ بكلتا أولئك النِساءِ. |