| konuş onunla. Ona duygularını açıkla. | Open Subtitles | لا يهمني ما يقوله الاطباء تحدث معه أخبره بمشاعرك |
| konuş onunla. Panderoza'dan 1 yıl uzaklaşmakla... | Open Subtitles | تحدث إليه , جاك , أنه يوم واحد في السنة تقضونه بعيدا ً عن العمل |
| Git konuş onunla. Üzgün olduğunu söyledi. | Open Subtitles | اذهبي و تحدثي معه أخبريهأنكِآسفة. |
| Sadece bir kere konuş onunla. Artık bu tuhaf olmaktan çıkar. | Open Subtitles | فقط تكلم معها لمرة واحدة لن يكون الأمر غريباً بعدها |
| Tüneli patlatıp çıkışı kapatmak gerekiyor. konuş onunla. | Open Subtitles | يجب عليك أن تقوم بتفجير و إغلاق النفق تكلم معه |
| Talep bizden gelmediği sürece sorun yok. konuş onunla. Teşekkürler beyler. | Open Subtitles | طالما ليس صادراً منا نحن تحدث إليها, شكراً لكم أيها السادة |
| Kasabayı terk edeceksen, en azından bir konuş onunla. | Open Subtitles | إذا كنت ستترك المدينة فعلى الأقل تحدث معها |
| konuş onunla. Bakalım sana bir liste verebilecek mi? | Open Subtitles | فقط تحدث معه وأعلم إذا كان بإمكانه كتابة قائمة أسماء |
| konuş onunla. | Open Subtitles | أنّ عليك الرفق بوالدك قليلا، إتفقنا؟ تحدث معه. |
| Dünyaya geri dön! Dinle onu! konuş onunla! | Open Subtitles | فلتجرب ذلك، استمع لمَ يقول لي، تحدث إليه |
| konuş onunla. Ona hâlâ dostlarının olduğunu hatırlat. | Open Subtitles | تحدث إليه, ذكره بأنه ما زال لديه أصدقاء |
| Onu kurtarmaya çalışmış ama başaramamıştı. konuş onunla. | Open Subtitles | حاول انقاذها ولكن بدون جدوى تحدثي معه |
| Sadece bir kere konuş onunla. Artık bu tuhaf olmaktan çıkar. | Open Subtitles | فقط تكلم معها لمرة واحدة لن يكون الأمر غريباً بعدها |
| Ishmael yemelisin ahab senin dışarda olmanı istemiyor ben dışarda olmanı istemiyorum lütfen sadece , konuş onunla içeri gelip onunla uzlaşabilirsin | Open Subtitles | أشماعيل يجب أن تأكل أيهاب لايريدك بالخارج انا لا اريدك أن تبقى هنا رجاء تكلم معه |
| Shelby ile aranızda neler oluyor bilmiyorum ama, sadece konuş onunla. | Open Subtitles | كما تعرف , لا أعرف ما يحدث بينك وبين شيلبي لكن فقط تحدث إليها |
| Git konuş onunla.Tek yapman gereken bu. | Open Subtitles | فقط تحدث معها . هذا كل شىء . هذا ما يتطلبه الأمر |
| konuş onunla, ben yiyecek bir şeyler getireyim. | Open Subtitles | تحدثي معها ، وسأذهب أحضر شيئا نأكله |
| Dinle, konuş onunla. Ne kadar zaman lazımsa kullan. | Open Subtitles | أصغِ، تحدّث إليه خذ الوقت الذي تحتاج العائلة في المقام الأوّل، مفهوم؟ |
| Git ve konuş onunla. | Open Subtitles | إذهبي و تحدثي إليها |
| Kendine göre sebepleri vardır herhalde. Bak, adamım, git ve konuş onunla. Tamam mı? | Open Subtitles | إسمع يا رجل, إذهب وتحدث معها, حسناً؟ |
| Hadi, gidip konuş onunla! | Open Subtitles | هيا، اذهب للتحدث معها وكل شيء سيكون بسببي |
| Tamam mı? Şimdi git ve konuş onunla. | Open Subtitles | والآن، إذهبي إلى هناك وتحدثي معه. |
| Hmm ? Sadece oraya git ve konuş onunla , git . | Open Subtitles | فقط اذهب الى هناك وتكلم معها اذهب هيا أذهب |
| Evet, sorun değil. konuş onunla. | Open Subtitles | حسناً ، إذهب وتحدث إليه |