| Eğer bizzat konuşacaksa bu formalite olmaktan çıkar. | Open Subtitles | إن كان سيتحدث بنفسه فهذا أكثر من إجراء شكلي |
| Albay, bu adam Kırık El'le konuşacaksa... | Open Subtitles | كولونيل لو كان سيتحدث مع بروكن هاند |
| Eğer konuşacaksa, bana konuşur. | Open Subtitles | إن كان سيتحدث إلى أي أحد، فسيكون أنا |
| Eğer Ajan Cooper kontrolünü kaybetmek hakkında konuşacaksa sanırım önce kendisininkinden bahsetmemiz adil olacaktır. | Open Subtitles | لو كان العميل (كوبر) سيتحدث عن فقدان السيطرة اعتقد انه سيكون من العدل ان يناقش فقدانه هو للسيطرة |
| Eğer Caroline ile birisi konuşacaksa, bu ben olmalıyım. | Open Subtitles | إذا كان هناك من سيكلم كارولين سيكون ذلك أنا |
| Eğer tanrı bir adamla gerçekten konuşacaksa, bizi gibi kullarını tercih ederdi öncelikle. | Open Subtitles | حسناً , ان تكلمت الالهة الى رجل بالتأكيد سيكلم رجال مثلنا |
| Yalnız Washington'ın soyundan gelen kişiyle konuşacaksa nasıl onu ikna ettin? | Open Subtitles | كيف تمكنت منه ان لم يكن سيتحدث إلا لأحد من سلالة (واشنطن)؟ |