| Senin iyiliğin için umarım buradadır... çünkü onunla gerçekten konuşmak istiyoruz. | Open Subtitles | حسناً ,اتمنى لاجلك ان يكون هنا لاننا حقاً نريد التحدث معه |
| Hey, kadın, seninle konuşmak istiyoruz. | Open Subtitles | ايتها السيدة نحن نريد التحدث اليكي اخرجي من عندك |
| Almadığımız pasta hakkında, sizinle konuşmak istiyoruz. | Open Subtitles | نحن نريد التحدث معك بشأن الكعكة التي لم يتم أخذها |
| Bay Marc, bunların hepsi çok yaratıcı ama sizinle yarışma hakkında konuşmak istiyoruz. | Open Subtitles | سيد ماركس، هذا رآئع وكل شيء لكننا حقاً نود التحدث بشأن الحرب |
| Seninle konuşmak istiyoruz. konuşmak istiyoruz dedim, göt! | Open Subtitles | ـ نريد أن نتحدث معك ـ قلت أننا نريد أن نتحدث أيها الأحمق |
| Bonjour (İyi günler) Mösyö Stonor. Madam Renauld'yla konuşmak istiyoruz. | Open Subtitles | صباح الخير سيدى من فضلك, نود الحديث الى مدام رينو |
| Burada olan bir şey hakkında seninle konuşmak istiyoruz. | Open Subtitles | كلا بي بي نريد التحدث لك بشيئ ما لقد حدث لكلينا شيئ في مطعمِكَ |
| Christian'la temas kuran ruhla konuşmak istiyoruz. | Open Subtitles | نريد التحدث مع الروح التي تأتي إلى كريستيان |
| Christian'la temas kuran ruhla konuşmak istiyoruz. | Open Subtitles | نريد التحدث مع الروح التي تأتي إلى كريستيان |
| - Tutarlı ya da değil yine de onunla konuşmak istiyoruz. Söyleyebileceğin başka bir şey var mı? | Open Subtitles | لازلنا نريد التحدث معه هل هناك شيئاً آخر تود إخبارنا به ؟ |
| FBI. Sizinle sadece konuşmak istiyoruz. | Open Subtitles | هاى ، نحن من الاف بى اى نريد التحدث معك فقط |
| Otursana, dostum. Seninle biraz konuşmak istiyoruz. | Open Subtitles | لمَ لا تجلس يا صديقي، نحن نريد التحدث معك قليلًا |
| Eski hastalarınızdan ikisi hakkında sizinle konuşmak istiyoruz. | Open Subtitles | نحن نود التحدث إليك بشأن اثنين من مرضاك السابقين |
| Sadece onla konuşmak istiyoruz. Senle bir problemimiz yok. | Open Subtitles | نود التحدث معها فحسب يا رجل، ليس لدينا مشكلة معك |
| Sadece konuşmak istiyoruz. Birkaç sorumuz var sonra ne yapıyorsan ona devam edebilirsin. | Open Subtitles | نود التحدث إليك وطرح بعض الأسئلة وسنتركك لتكمل ما كنت تفعله |
| Sizinle Seth Davis'le olan ilişkiniz hakkında konuşmak istiyoruz. | Open Subtitles | نريد أن نتحدث معك بشان علاقتك مع سيث ديفيس |
| Lavon, eğer ilgilenirsen baban ve ben, seninle özel konuşmak istiyoruz. | Open Subtitles | لافون، إذا كنت لا تمانع والدك وأنا نود الحديث معك على إنفراد |
| Biz seninle konuşmak istiyoruz. Yardımın gerekiyor. | Open Subtitles | نريد التحدّث إليكَ فحسب نحن بحاجة لمساعدتك |
| her yanın kuzenle kaynıyor kardinal bu nedenle seninle konuşmak istiyoruz. | Open Subtitles | يا كاردينال لديك الكثير من الأقارب لهذا السبب نريد الحديث معك |
| Yerini biliyorsanız, bahisçisiyle konuşmak istiyoruz. | Open Subtitles | نودّ التحدّث إلى مراهنه، إذا كنتِ تعرفين أين هو |
| konuşmak istiyoruz. Seni alıncaya kadar bizi bırakmayacaklar. | Open Subtitles | نريد أن نتكلم معك.الكلمة هي إنهم لن يتركوننا نخرج من هنا حتى يحصلوا عليك |
| Eğer mümkünse sağdıçla konuşmak istiyoruz. | Open Subtitles | نحن نرغب بالتحدث مع رجل البريد إذا كان ممكنا |
| Ekibimiz Quantico, Virginia'dan buraya geldi, çünkü seninle konuşmak istiyoruz. | Open Subtitles | فريقنا اتى من كوانتيكو، فيرجينيا لاننا نريد ان نتحدث معك |
| Her şey iyi olacak. Onunla sadece konuşmak istiyoruz. Sorun yok. | Open Subtitles | سيكون الأمر على ما يرام، نودّ التحدث إليهِ ، و حسب. |
| Sadece konuşmak istiyoruz. Konuşmak, ha? | Open Subtitles | لا احد يعبث مع اي احد نحن فقط نريد ان نتكلم |
| Bir çiftliğin yakınında işlenen cinayetler hakkında konuşmak istiyoruz. | Open Subtitles | نُريد التحدّث عن بعض جرائم القتل في مزرعة قريبة. |
| Boston Polisi patronunuzla konuşmak istiyoruz . | Open Subtitles | قسم شرطة (بوسطن) نحتاج التحدث إلى المالك |
| Hayır hayır... Aslında seninle önemli bir şey hakkında konuşmak istiyoruz. | Open Subtitles | كلا، كلا، كلا، كلا، في الواقع أردنا التحدث إليك، وهو أمر مهم. |