"konuşmak zorundayım" - Traduction Turc en Arabe

• يجب أن أتحدث
• عليّ التحدث
• عليّ أن أتحدث
• علي التحدث
• يجب أن أتكلّم
• على أن أتحدث

-Seninle konuşmak zorundayım. -Çok mu acil?
ـ يجب أن أتحدث إليكِ ـ هل هذا أمراً عاجلاً؟

-Ama mesajı telesekreterimde! -Bu konuda konuşmak zorundayım.
إنها على جهاز الرد الآلي يجب أن أتحدث بالأمر

Başka bir hastamla konuşmak zorundayım. İyi günler, asker.
عليّ التحدث لمريض آخر الآن طاب يومك أيها الجندي

Şarkılar arasında neden konuşmak zorundayım hiç bilmiyorum.
-آسف لذكري للأمر لا أفهم لماذا يتوجب عليّ أن أتحدث بين الأغاني

Neden o adamla konuşmak zorundayım.
لمَ يجب علي التحدث لذلك الشخص؟

Bakın, telefonla konuşmak zorundayım çünkü ben bir emlakçıyım.
أنظر، يجب أن أتكلّم في هاتفي لأنّي عميلة عقارية.

Sizinle konuşmak zorundayım.
على أن أتحدث اليك ؟

Alan. Biriyle konuşmak zorundayım, çünkü sen benimle konuşmuyorsun.
آلان، يجب أن أتحدث لأحدهم لأنك لا تحدثني.

Pekala, yöneten konseyimizle bunu konuşmak zorundayım,..
حسناً, يجب أن أتحدث مع مستشارنا المسيطر,

Biliyorum; ama Bayan Montgomery ile konuşmak zorundayım.
أعلم, ولكن يجب أن أتحدث الى السيده مونتغمري

Olmaz, anneme ne olduğunu söyleyecek birisiyle konuşmak zorundayım.
كلاّ، يجب أن أتحدث لشخصٍ . قادرٍ على أن يخبرني بما حدث لأميّ

Hayır. Babamla konuşmak zorundayım. Deliye dönecektir.
لا، يجب أن أتحدث لأبي سيذعر، يجب أن أتحدث معه

Onunla konuşmak zorundayım. Kadın öğretmen ve öğretmenlere saygı gösterilir ve gerçek öğretmen gelene kadar yerine bakanlara da.
المعذرة , أنا يجب أن أتحدث معها , المعلمون سيحترموننا حتي إذا إنهم يملأون...

Seninle konuşmak zorundayım
عليّ التحدث إليّك.

- Seninle konuşmak zorundayım
عليّ التحدث إليك.

Henüz bundan emin değilim ama Sean ile bu yüzden konuşmak zorundayım.
لست متأكدة بعد "ولكن لهذا السبب عليّ أن أتحدث إلى "شون

James, seninle konuşmak zorundayım. Neden kapıyı kilitliyorsun?
(جايمس)، عليّ أن أتحدث معك

Niçin onunla konuşmak zorundayım ki?
لم علي التحدث معه؟

Hadi ama. Zaten bütün hafta boyunca çocuklarla bu konuları konuşmak zorundayım.
هيا, علي التحدث عن هذه الأمور

Birisi ile konuşmak zorundayım.
أنا يجب أن أتكلّم مع شخص ما.

Merhaba,Flynn Careen ile konuşmak zorundayım Kütüphaneci ile konuşmak zorundayım.
مَـرحباً. عَلى أن أتحدث لـ(فلين كارسِن). على أن أتحدث لـ"أميــــن المَـكتبة".