| Yoksa benimle konuşman için seni buraya o mu yolladı? | Open Subtitles | أنظر، هل أرسلك إلى هنا لتتحدث معي هَلْ سنتصرف كالصبية الآن؟ |
| Ben senin kız arkadaşınım. Birlikte yaşadığın kişiyim. Sana benimle konuşman için yalvarmam gerekmemeli. | Open Subtitles | أنا صديقتك التي تعيش معك، لا يجدر بي رجواك لتتحدث إلي |
| Evet, fakat bu konuşman için uygun zaman olmayabilir. | Open Subtitles | نعم, ولكن هذا ربما يكون ... ليس افضل وقت لتتحدث |
| Artık kendi oğlunla... doğru dürüst konuşman için... gereken sabır ve anlayışa ihtiyacın kalmayacaktı. | Open Subtitles | ثم لم تعد تحتاج الصبر ... وفهم المطلوب ... من أجل التحدث مع ابنك الخاصة على بعض الطائرة العادية. |
| İstersen sana onlarla konuşman için bir dakika verebilirim. | Open Subtitles | بإمكاني تركك للحظات من أجل التحدث إليهم |
| - İşte bu yüzden babamla konuşman için mükemmel bir zamandasın. - Baban nerede? | Open Subtitles | ولهذا فإنّ الآن هو الوقت المثاليّ لتخاطب والدي. |
| Senin için üzülüyorum, Claire. Kocan seni sert konuşman için yolluyor. | Open Subtitles | (أشعر بالأسف تجاهكِ يا (كلير فزوجكِ يرسلكِ للتحدث بشكل صارم |
| Cevap vermek zorunda değilsin. Ben, konuşman için para vermedim. | Open Subtitles | ليس عليك ان تجيب .فانا ادفع ثمن الجولة |
| Sana konuşman için insanlar bulacak... | Open Subtitles | و ستجد لك أشخاصاً لتتحدث معهم, |
| Bu operasyon bittiğinde Ari ile konuşman için bir şeyler ayarlayacağım. | Open Subtitles | أنظر، حين تكتمل هذه العملية (سأحاول ترتيب بعض الوقت لتتحدث مع (آري |
| Serena, benle konuşman için mi gönderdi seni? | Open Subtitles | أرسلتك (سيرينا) لتتحدث إليَّ؟ |
| - Bu yüzden babamla konuşman için şimdi harika bir zaman. - Nerede o? | Open Subtitles | ولهذا فإنّ الآن هو الوقت المثاليّ لتخاطب والدي. |
| Senin için üzülüyorum, Claire. Kocan seni sert konuşman için yolluyor. | Open Subtitles | (أشعر بالأسف تجاهكِ يا (كلير فزوجكِ يرسلكِ للتحدث بشكل صارم |
| Cevap vermek zorunda değilsin. Ben, konuşman için para vermedim. | Open Subtitles | ليس عليك ان تجيب .فانا ادفع ثمن الجولة |