| Seninle konuşmaya gelmiştim zaten. | Open Subtitles | حسناً ، في الحقيقة لقد أتيت للتحدث معكِ... |
| Aslında, seninle konuşmaya gelmiştim. | Open Subtitles | في الواقخ ، أتيت للتحدث معك، ليس معه. |
| Size bir masa hazırlayayım mı ya da belki bir oda? Aslında seninle konuşmaya gelmiştim Amanda. | Open Subtitles | في الواقع أتيت للتحدث معك، (أماندا) هل لديك دقيقة؟ |
| Hayır, ben buraya sadece Vorenus ile konuşmaya gelmiştim. | Open Subtitles | . لا , أنا فقط جئت للتحدث مع فورينوس |
| - Aslında, ben sizinle konuşmaya gelmiştim. - Benimle mi? | Open Subtitles | في الواقع، لقد جئت للتحدث إليك أنت! |
| Shelly'yi alakadar eden bir mevzuda Noreen ile konuşmaya gelmiştim. | Open Subtitles | أتيت لأتكلم مع (نورين) في أمر يتعلق بـ(شيلي) |
| Aslında ben Laurel'la konuşmaya gelmiştim. | Open Subtitles | في الواقع، أنا... أتيت للتحدث إلى (لورل). |
| Kent'le konuşmaya gelmiştim. | Open Subtitles | (لقد جئت للتحدث مع (كينت |
| Sadece konuşmaya gelmiştim. Planım böyle değildi... | Open Subtitles | أتيت لأتكلم لم أكن أخطط لهذا |