"konuşmuştuk" - Traduction Turc en Arabe

• تحدثنا
• ناقشنا
• تكلمنا
• تحدّثنا
• تناقشنا
• مررنا
• قلنا
• تكلّمنا
• وتحدثنا
• تَكلّمنَا
• تحادثنا
• تَحدّثنَا عن
• تخطينا
• خضنا
• تجاوزنا

Millet, bunu konuşmuştuk ama. Oyunculuk, kendini vermeyi gerektirir. Hareket ve tepki.
أيها القوم , لقد تحدثنا عن هذا التمثيل ينبع من رد الفعل

Sana artık komedi filmi çekmek istemediğimi söylemiştim. Komik hissetmiyorum bunu konuşmuştuk.
أخبرتك أنني لا أمثل أفلام مضحكة بعد الآن لقد تحدثنا عن الأمر

Ama bunu konuşmuştuk ve sen diğer ortaklar gibi davranılmamam gerektiğini söylemiştin bu yüzden buraya gelip benden gerçekleri saklama.
ولكننا تحدثنا في هذا الأمر وقلتِ: لا يجب معاملتي على أنني أي شريك لذا لا تأتين إلي وتخفين الأمر عني

Bana aşık olamazsın. Bunu konuşmuştuk. Sen bir çocuksun.
لا يمكنكِ أن تغرمي بي لقد ناقشنا ذلك مسبقاً

İşyerinde hırsızlığa yönelim hakkında konuşmuştuk... bu yüzden çekimdeki bir hırsızlığı rapor etmek istiyorum.
أعلم أننا في التوجيه، تكلمنا عن السرقة في مكان العمل لذا أود أن أبلغ عن سرقة من شيكي

Bu konuyu konuşmuştuk, hepimizde aynı belirtiler var.
تحدّثنا جميعاً بشأن ذلك كلنا نعاني من نفس الأعراض

İnsanın kültürel çeşitliliğinin yok oluşu hakkında konuşmuştuk, ve bunun oluşunu kendi gözlerimle gördüm.
لقد تحدثنا مسبقا عن فقدان تنوع الثقافة البشرية، ولقد رأيتها تحدث بأم عيني.

Hayır ama birbirimizi tanırız. Daha önce de orada akşamleyin konuşmuştuk.
لا, ولكننا نعرف بعضنا, لقد تحدثنا سويا من قبل امس

Dean caddesindeki diğer tuhaf yerler hakkında konuşmuştuk.
تحدثنا ايضا عن بعض الأماكن القليلة فى شارع ديين

Siz ona yardım edecektiniz, bunun hakkında konuşmuştuk oysa.
من المفترض لك أن تساعده لقد تحدثنا عن المبلغ

Geçen hafta bir adamla konuşmuştuk.
ذلك الرجل الذي تحدثنا معه الأسبوع الماضي

Bunu konuşmuştuk unuttunuz mu?
الذي وُلدت به أتذكرين؟ لقد تحدثنا عن هذا

Ben Francis Brown. Bir kaç hafta önce telefonda konuşmuştuk.
أنا "فرانسيس براون" لقد تحدثنا على الهاتف قبل عدة أسابيع

Ben Derek Simpson. Hatırladınız mı daha önce konuşmuştuk?
معك ديريك سيمبسون أتتذكرنى ، لقد تحدثنا من قبل؟

Jerry ve ben dün geceki şovla ilgili konuşmuştuk. Aramamı söylemişti. Evet.
نعم , جيرى و أنا ناقشنا ظهورى فى برنامجه و أخبرنى أن أتصل؟

Daha önce de konuşmuştuk. Mars'tan nefret edersin.
لقد ناقشنا ذلك من قبل يجب ان تكون كرهت المريخ

Bunu mikroskopla geldiğinde konuşmuştuk.
لا يعني لديك لشرائه. لقد ناقشنا هذا عندما جئت المنزل مع المجهر.

Sanırım benim bornoz kullanımı hakkında konuşmuştuk
اعتقت اننا تكلمنا عن موضوع استعمال رداء حمامي

Bunu konuşmuştuk değil mi? Unutmalıyız artık tamam mı bebeğim?
لقد تحدّثنا حول هذا، أليس كذلك علينا فقط أن ننسى ذلك يا حبيبتي

Homer, kablolu işini daha önce konuşmuştuk. Sence buna paramız yetecek mi?
تناقشنا بشأن ذلك سابقاً، هل تعتقد أننا نستطيع تحمّل نفقات ذلك؟

Tüm bunları daha önce de konuşmuştuk. Her yerde olabilirler.
لقد مررنا بهذا من قبل وقد يكونوا في أي مكان

Bir yıl Paris'e taşınmaktan konuşmuştuk ya?
أم، مهم. تعلمون قلنا أنه سيكون من متعة للانتقال إلى باريس لمدة سنة؟

Hepiniz aynısınız. Bunu konuşmuştuk. Anladığını söylemiştin.
لقد تكلّمنا بهذا الشأن, و قلتَ إنّكَ تتفهم

Şampanya içmiştik, dans etmiştik... ve tüm gece boyunca konuşmuştuk.
شربنا الشمبانيا ,ورقصنا وتحدثنا طوال اليل

Çok komik. Bunu daha önce de konuşmuştuk, değil mi?
مضحك جداً لَكنَّنا تَكلّمنَا حول هذا قبل ذلك، أليس كذلك؟

Danielle. Evet, dün gece konuşmuştuk.
دانيال ، أوه ، لقد تحادثنا الليلة الماضية

Bir erkek çocuk ve varis hakkında konuşmuştuk ve eğer onu çok sık görseydin kim bilir hangi piçe adımı vermek zorunda kalacaktım.
رغم ذلك، فقد تَحدّثنَا عن إبن ووريث وإذا كنتي تتطلعي كثيراً إليه من يَعْرفُ أياً من اللقطاءَ سأَعطيه اسمَي

Bunları konuşmuştuk. Müvekkilim dürüst bir hata yaptı.
لقد تخطينا هذا الأمر، موكلتي قامت بخطأ صريح.

Aria, biliyorum şu an bir ilişki için uygun olmadığını konuşmuştuk.
آريا، أعلم أننا خضنا نقاش سابق عن أنكِ لستِ مُتاحة.

Öyle olmasa iyi olur, çünkü bunu konuşmuştuk.
من الأفضل الا يكون هذا هو السبب لأننا تجاوزنا تلك المرحلة