| - Yapamam. Tek bildiğim orijinal taslağın bu konuda çok net olduğu. | Open Subtitles | كلاّ، جلّ ما أعرفه هو أنّ المخطوطة الأصليّة واضحة جداً بشأن هذه النقطة |
| Bu konuda çok şey biliyorum, çünkü ben bir Kavgacı'yım. | TED | أنا اعلم الكثير عن هذا الأمر لأنني أنتمي لنفس الفئة. |
| Cuma yemeğimizi teyid etmek için arıyorum. Bu konuda çok mu şımarık davranıyorum? | Open Subtitles | انني اتصل للتأكيد على غدائنا يوم الجمعة هل أنا بالمقدمة جدا حول هذا؟ |
| Annen kendi başının çaresine bakabilir. O konuda çok iyidir. | Open Subtitles | بإمكان أمك أن تعتني بنفسها إنها جيدة جداً في ذلك |
| Sanki geri kalan her konuda çok açık ve dürüstsün ya. | Open Subtitles | لأنكَ صريح و صادق للغاية بشأن الأمور الأخرى |
| The New York Times'ın bu konuda çok katı kuralları var. | TED | صحيفة نيويورك لديها سياسات صارمة جداً بخصوص ذلك. |
| Dürüstçe söyle, ben bu konuda çok mu tutucuyum? | Open Subtitles | بأمانة، صباحاً أنا أنْ أكُونَ متوتّر جداً حول هذا؟ |
| Bekle biraz. Bu konuda çok dikkatli olmalıyız. | Open Subtitles | انتظر دقيقة، يجب أن نكون حذرين جداً حيال هذا الأمر |
| Bu konuda çok katıdır. Ben filmlere bayılırım. | Open Subtitles | ـ إنه صارم جداً بشأن هذا ـ أنا أحب الأفلام |
| Clark bu konuda çok rahattı. Biz de araştırmaya başladık. | Open Subtitles | و(كلارك) كان هادئاً جداً بشأن ذلك، لذا بدأنا في البحث |
| Dünyanın o kısmı ile nasıl ilişki kurabilirim bu konuda çok şey öğrendim. | TED | لقد تعلمت الكثير عن طريقة التعامل مع ذلك الجزء من العالم |
| Ve seninle ilk görüştüğümde bu konuda çok şey biliyordun. | Open Subtitles | ولهذا السبب عندما إلتقيتُ بكِ للمرّة الأولى كنتِ تعرفين الكثير عن ذلك |
| Burada manevi belirsizliklere yer yok İncil bu konuda çok açık. | Open Subtitles | ليس هنا مجال للانحراف الأخلاقي إنّ الانجيل واضح جدا حول هذا. |
| Berberler bunu yapmada sadece istekli değil, bu konuda çok iyilerdi de. | TED | لم يرغب الحلاقون في القيام بذلك فقط لكنهم كانوا جيدين جداً في ذلك. |
| Benden önceki yönetici bu konuda çok rahatmış. | Open Subtitles | سَلَفي كان متراخيًا للغاية بشأن هكذا أمور. |
| Karidesli olsun ya da olmasın bu konuda çok heyecanlıyım. - Evet. | Open Subtitles | دعني أخبرك , ربيان أو لا أنا متحمسه جداً بخصوص هذا |
| Bu konuda çok, çok net olmalıyız. | TED | ويجب أن نكون واضحين جداً حول ذلك. |
| - Doğru. Bu konuda çok dikkatli olmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تكون حذراً جداً حيال هذا الأمر حسناً |
| Kargalar gibi diğer yaratıklar belirli bir konuda çok iyi değiller ama diğer ortamların yasalarını öğrenmede aşırı derecede iyiler. | TED | بينما مخلوقات أخرى، كالغربان، لا تبرع في أمر بعينه، ولكنها بارعة للغاية في تعلم واستكشاف القوانين في بيئات مختلفة. |
| Bu konuda çok tatlısın, bu gerçekten seni hayata karşı gülümseyebilen biri yapıyor. | Open Subtitles | وأنت لطيفة جدا في عملك ولكنه يبعد حقا عن الاستمتاع بحياتك |
| Bir konuda çok açık konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | لكنّي أود أن أكون واضحة تمامًا حيال أمر. |
| O zamanlar bu konuda çok üzülüyor görünüyordun. | Open Subtitles | في الوقت الذي بدوت فيه مستاءا جدا بشأن الموضوع. |
| Bu konuda çok tatlı ve yumuşak davranacaktır. | Open Subtitles | وسيتفهم سيكون لطيفاً ومهذباً جدا بهذا الشأن |
| Bu konuda çok hassas. | Open Subtitles | أنه حساس جدا حيال ذلك. |