| "Konvoyun büyüklüğünü, konumunu ve hızını bildirecekler." | Open Subtitles | مشاهدة القافلة والموقع والمسار والسرعة.. |
| İşaretli değil. Bizi Konvoyun etrafından dolaştıracak bir köprü olabilir. | Open Subtitles | إنه غير ملحوظ, ربما يكون هناك جسر يوصلنا حول هذه القافلة |
| Son 6 ay içinde, Konvoyun yarisini kaybetti. | Open Subtitles | في الأشهر الستة الأخيرة فقدت نصف القافلة |
| Önlem olarak, Konvoyun güzergazını, kaçış yollarını güvenli eve kadar değiştiriyoruz. | Open Subtitles | كإجراء احترازي, قمنا بتغيير مسار الموكب, وكذلك جميع المساكن, وطُرق النجاة. |
| Konvoyun izlediği belirli bir rotası ya da çıkış zamanı yoktu. | Open Subtitles | لم يتبع الموكب أي مسار ثابت أو جدولاً زمنياً |
| Sierra Leona'den yola çıkan Konvoyun hepsi silahsızlandırma deposuna mı gidiyor? | Open Subtitles | قافلة السلاح من سيراليون هل هي ذاهبة لنفس الموقع ليتم إبطالها |
| Fakat ikinci seferki denememde başarılı oldum ve Konvoyun içine sızdım. | Open Subtitles | لكننـى فـى الـمره الثـانيـه نجحت فى أختراق القافله |
| Son altı ayda Konvoyun yarısını kaybetti. | Open Subtitles | في الأشهر الستة الأخيرة فقدت نصف القافلة |
| -Ama Konvoyun taranmasının nedeni o değildi. | Open Subtitles | في مقابل اللجوء السياسي ولكنه لم يكن سبب الهجوم على القافلة |
| İtin! Petrol kasabasına sinyal verin. Konvoyun yolda olduğunu bildirin. | Open Subtitles | تخلصوا منهم! أعلم المُراقب إن القافلة .تحركت صوب بلدة الغاز |
| Belki de saldırmadan önce Konvoyun yola çıkmasını bekliyorlardır. | Open Subtitles | رُبما ينتظرون القافلة ومُداهمتهم على الطريق قبل نقلهم إياها |
| Konvoyun durduğunu görüyoruz. Operasyon başlamak üzere... | Open Subtitles | ،نرى توقف القافلة الآن" "العملية على وشك البدء |
| Konvoyun arasına sokulurken bir yandan da öndeki aracı taciz edersiniz. | Open Subtitles | "ترسل السيارة القائدة إلى الفوضى" "بينما تُدِرج نفسك في القافلة" |
| Petrol kasabasına sinyal verin. Konvoyun yolda olduğunu bildirin. | Open Subtitles | أرسل إشارة إلى "مدينة الوقود" القافلة في طريقها |
| Prenses müzeye doğru yola çıktığında onu kaçıracaklardı. Konvoyun önünü kesmek için ambulansını kullanacaklardı. | Open Subtitles | يأتون به قبل ان تغادر الاميرة للمتحف يستخدمون سيارة الاسعاف خاصته لسد الموكب |
| Konvoyun hazır olmasını istiyorum. Kraliçe'yi hemen binadan çıkaracağım. | Open Subtitles | اجلب الموكب, سأجعل الملكه تغادر المكان حالاً |
| Dikkat çekmemek için Konvoyun küçük tutulacağı konusunda önceden hemfikir olmuştuk. | Open Subtitles | اتفقنا مسبقًا أن يبقى الموكب صغيرًا كي لا نلفت الانتباه. |
| Bir Konvoyun veya başka birşeyin parçasıyken kaybolmuş olmalı. | Open Subtitles | لا بد و انها فقدت طريقها, تكون جزء من قافلة أو شىء معين |
| The Strip'in yakınlarındayken, doğuya giden bir Konvoyun peşine takıldık. | Open Subtitles | عندما اقتربنا أكثر من القطاع حالفنا الحظ بالانضمام إلى قافلة متجهة شرقاً |
| Gerçi, hâlâ Konvoyun yarısına yetecek zincirimiz yok. | Open Subtitles | لازال لدينا ما يكفى من سلاسل الثلج لنصف قافلة بالرغم من ذلك |
| Böylelikle denizde Konvoyun etrafında maksimum etkinlik sağlanacaktı. | Open Subtitles | وبذلك سنحصل على أقصى حمايه ممكنه حول القافله |
| Bu nedenle ertesi gece tüm Konvoyun sulara gömüleceğini düşündük. | Open Subtitles | و لذلك أعتقدنا جميعاً أن هذه القافله ستفنى عن بكرة أبيها بحلول الليله التاليه |
| Konvoyun rotasından farklı bir güzergahta seyredildiğinden dolayı doğal olarak birçoğuyla buluşamadık. | Open Subtitles | إضافةً لنقطة ضعف خبرة الملاحين كانت حماية القوافل غالباً عبئاً أضافياً لذلك لا عجب أننا فشلنا أكثر من مـره فـى حماية أكثـر مـن قافـله |