| Şuan bize küçük görünün enfeksiyonlardan korkmayı öğreneceğiz. | TED | سيتوجب علينا الخوف من الاصابة بعدوى تبدو الآن بسيطة. |
| Bir taraftan korku ve dışlamayla mücadele ederken diğer taraftan yabancılardan korkmayı ve milliyetçiliği nasıl reddedebiliriz? | TED | كيف لنا أن نوازن بين معالجة الخوف والعزلة من جهة بينما على الجهة الأخرى الرفض بشدة للإذعان لرهاب الأجانب والقومية؟ |
| Hala sizi korkutuyorlar ama artık korkmayı bırakmanın vakti geldi. | Open Subtitles | ما زالوا يخيفونك والآن حان وقت التوقف عن الخوف |
| Çünkü biliyor ki eğer insanlar öteki taraftan korkmayı bırakırlarsa bu durum müşterilerinin çoğunu kaybetmesine neden olacak. | Open Subtitles | لأنها تعلم أنها ستخسر كثيراً من زبائنها إذا ما فقد الناس خوفهم مما هو قادم |
| Çünkü korkmayı öğrenen birşey değiliz. | Open Subtitles | لأنه أي شيء ليس منّا هو شيء تعلّمنا أن نخافه. |
| Sınıf arkadaşlarına saygı duymayı mı babasından korkmayı mı? | Open Subtitles | أي درس تعتقد أنه تعلمه؟ إحترام زملائه أم الخوف من أبوه؟ |
| Ateşli bir hatun geçerken korkmayı ne zaman bırakacaksın? | Open Subtitles | ماذا سيمنعك من الخوف كلما مرّت إمرأة فاتنة؟ |
| Ve vampirlerden korkmayı 12 yaşımda bıraktım. | Open Subtitles | وتوقفت عن الخوف من مصاصين الدماء عندما كان عمري 12 سنه |
| Ve vampirlerden korkmayı 12 yaşımda bıraktım. | Open Subtitles | وتوقفت عن الخوف من مصاصين الدماء عندما كان عمري 12 سنه |
| sen bana bir oğlumuz olacağını söyledin... ben de korkmayı bıraktım. | Open Subtitles | وبعدها أخبرتني أنك ستنجيبن لنا صبي وبعدها بدأت أن أتوقف من الخوف |
| Belki nedeni bilirsem, onları duyduğum zaman korkmayı kesebilirim. | Open Subtitles | وربما اذا عرفت لماذا اتوقف عن الخوف عند سمعاك تقولها |
| Tek gereken, kurbanların korkmayı bırakıp bunu dile getirmeleri. | Open Subtitles | لا يتطلب الأمر من الضحايا سوى أن يرموا الخوف جانباً وأن يعلنوها صراحة |
| Eğer bu kadar korkmayı bırakırsak, dünyayı değiştirebileceğimizi gösterdin bana. | Open Subtitles | لقد أريتني انه بإمكاننا أن نغير العالم ان توقفنا عن الخوف |
| Korkularımızla yüzleşip onlardan korkmayı bırakabilirsek sorunumuz bitermiş. | Open Subtitles | . و إن تمكنّ من مواجهتهم . و التوقف عن الخوف منهم . فحينها الإضطراب سيختفي |
| Şimdi senden korkmayı bir kenara bırakıp bize yaptıkları, bizden istediklerini düşünerek sinirlenmeni istiyorum. | Open Subtitles | الآن، أريدك أن تتوقفي عن الخوف وتبدأي بالانزعاج على مافعلوه بنا وماذا يريدون |
| Bu hikâyelerle koca kurttan korkmayı şekerden evde yaşayan yaşlı kadına yaklaşmamayı ve köprü altındaki trolü öğrenirler. | Open Subtitles | ومن هذه القصص يتعلمون الخوف من الذئب الكبير ،إلى جانب تلك العجوز في بيتها .وذلك القزم الذي يقطنُ تحت الجسر |
| korkmayı bıraktığın an tüm gücünü yitirir. | Open Subtitles | في اللحظة التي تتوقف عن الخوف فإنه يخسر كل قواه |
| Bu yüzden korkmayı ve onu korumayı bırakmalısın. | Open Subtitles | لقد رحل. لاذ,تستطيعِ التوقف عن الخوف و تستطيعِ التوقف عن التستر عليه |
| Umarım benden korkmayı unutmazlar. | Open Subtitles | أتمنى من الله ألا يفقدوا خوفهم منى |
| ...ondan korkmayı gerektirmez. | Open Subtitles | لا يعني بالضرورة أن نخافه |
| Diyelim ki ona günışığından korkmayı öğrettiler bir düşmanı olduğunu ve.. | Open Subtitles | لنقل بأنها تعلمت أن تخاف ضوء الشمس تعلمت من هو عدوها وأنه سيجرحها |
| korkmayı seçti. | Open Subtitles | أختارت أن تكون خائفة |