| Ancak Malena Scordia'yı bu insanlardan korumalısın. | Open Subtitles | ولكنك يجب أن تحمي مالينا سكورديا من هذه المدينة |
| Sen bir avcısın. İnsanları vahşi hayvanlardan korumalısın. | Open Subtitles | أنت صياد، أنت تحمي الناس من الحيوانات البرية |
| Kendini savunmalısın, düşeceğinde korumalısın. | Open Subtitles | يجب أن تدافعي عن نفسكِ، وأن تحمي نفسكِ عند الوقوع. |
| Onu götürmelisin ve ne kadar sürerse sürsün onu korumalısın. | Open Subtitles | يجب أن تأخذه معك ، يجب ان تحميه مهما حدث. |
| Onu yakından korumalısın, veliaht. | Open Subtitles | يجب عليكَ حمايتها عن قرب، أيها الابن البكر. |
| Her zaman McNuggets'ı korumalısın. | Open Subtitles | .يجب ان تحميهم دائماً |
| İlerde bu teknolojiyi kokuşmuş beyinlilerden korumalısın. | Open Subtitles | لا تعطي كنـوز التكنولوجيا العلمية لذوي الأطماع و المهووسون يجب أن تحافظ على المستقبل لأجلنا جميعاً |
| Kesilmiş buz yiyorsun. Mideni korumalısın. | Open Subtitles | أنتِ تأكلين البوضة المثلجة يجب أن تحمي معدتك |
| Yakayı ele verdiklerinde bence kendini korumalısın. | Open Subtitles | أعتقد أنه يجب عليك أن تحمي نفسك عندما يسقطون |
| O halde kontratımı yırtıp, kendini korumalısın. | Open Subtitles | إذاً يجب عليك أن تمزّق . عقدي و تحمي نفسك |
| Her zaman, hem de her zaman kraliçeni korumalısın aynı satrançtaki gibi.* | Open Subtitles | في كل الأوقات عليك أن تحمي مَلِكَتَكّ مثل الشطرنج |
| O yüzden sen de senin için değerli olanları korumalısın. | Open Subtitles | لهذا عليكِ أن تحمي من هم عزيزون عليكِ أيضاً |
| - Dinle beni, ne olursa olsun dizini korumalısın! | Open Subtitles | استمع , عليك ان تحمي ركبتك مهما كلف الامر |
| Hayır, yapma. Kendini korumalısın. | Open Subtitles | لا تفعل هذا، عليك أن تحمي نفسك. |
| Yine de, ne olursa olsun, ona destek olmalı ve onu korumalısın. | Open Subtitles | ومهما يكن يجب أن تقف بجانبه ويجب أن تحميه |
| Bu tehlikeyi savuşturmayı başaramazsam, onu sen korumalısın. | Open Subtitles | إذا فشلت في مقاتلة هذا التهديد فيجب عليك أن تحميه |
| Belki de kimi zaman onu kendinden de korumalısın. | Open Subtitles | ربما في بعض الأحيان، يجب أن حمايتها من نفسها. |
| Ona yalan söylemeli, üstüne titremeli ve onu gerçek dünyadan korumalısın. | Open Subtitles | تدليلها، حمايتها من العالم الحقيقي |
| Onları şunlardan korumalısın. | Open Subtitles | يجب ان تحميهم من هؤلاء الفتية |
| Artık ünlüsün de, imajını korumalısın, değil mi? | Open Subtitles | أنت مشهور الآن، يجب أن تحافظ على مظهرك |
| Bayan Angelis'i korumalısın ama bunu takım elbiseli adamın varlığını kanıtlamadan yapman gerekiyor. | Open Subtitles | يجب عليك حماية الآنسة (آنجيليس)، لكن عليك فعل ذلك من دون إعطائها المزيد من الأدلّة أنّ الرجل ذو البدلة موجود حقاً. |
| Lütfen 25 sent atınız. Amy'i korumalısın. | Open Subtitles | من فضلك أودع 25 سنتا يجب أن تحمى إيمى |
| Buna gerek yok. Sadece onu korumalısın. | Open Subtitles | ليسَ عليكَ ذلك فقط عليكَ ان تحميها |
| Aynı tonu sonuna kadar korumalısın. | Open Subtitles | عليك ان تحافظي على النغمة الى النهاية |