| Devam edemezsin ve şu anda seni koruyamam. Sloane'un güvenini kazanamadım. | Open Subtitles | فى هذه اللحظه,لا أستطيع حمايتك يجب أن أعيد ثقة سلون لى |
| Aynı anda hem onu arayıp hem de sizi koruyamam. | Open Subtitles | لن أستطيع حمايتك و البحث عن الفتاه في نفس الوقت |
| Onu müvekkilimden uzak tut. Böyle engeller çıkarırsan seni koruyamam. | Open Subtitles | أبقها بعيدة عن موكلتي لن استطيع حمايتك ان أثرتهم هكذا |
| Seni koruyamam diye korkuyorsun. Evet, korkuyorum. | Open Subtitles | و الآن أنت خائفة من عدم قدرتي على حمايتكِ |
| Onu veya bir başkasını böyle koruyamam, bir insan olarak. | Open Subtitles | لا أستطيع حمايتها أو حماية أى أحد و أنا رجل |
| Sana yardım edebilirim Al, ama beni dinlemezsen seni koruyamam. | Open Subtitles | أتعلم,استطيع مساعدتك ولكن إذا كنت لا تستمع لي,لا أستطيع حمايتك |
| Gözlerini aç, evlat. Sürekli seni koruyamam. | Open Subtitles | أفتح عينيك يا فتى لا أستطيع حمايتك طوال الوقت |
| Artık seni koruyamam, seni güvende tutamam. | Open Subtitles | لن أستطيع حمايتك لن أستطيع أن أوفر لك الأمان |
| Diğer yandan tam bir soruşturma yapılmasında ısrar edersen seni koruyamam. | Open Subtitles | إذا أصريت على إجراء تحقيق كامل فلن أتمكن من حمايتك |
| Buradayken seni koruyamam. - Ama bir kez dışarı çıkarsan... | Open Subtitles | لا استطيع حمايتك هنا ، وعندما تصبحين بالخارج |
| Ama eğer doğruysa, seni koruyamam. | Open Subtitles | ولكن إن كان ذلك حقيقة، لا يمكنني حمايتك. |
| Eğer bu işe yaramaz ve ona bir şey olursa seni daha fazla koruyamam. | Open Subtitles | إن لم ينجح هذا إن حدث لها مكروه لن أستطيع حمايتك ثانيةً |
| Böyle yapmaya devam edersen, seni daha fazla koruyamam. | Open Subtitles | إذا استمريتي على هذا الوضع لن أستطيع حمايتك أكثر من ذلك |
| Ne olduğunu bilmem gerekiyor; yoksa seni koruyamam. | Open Subtitles | عليّ أن أعرف ما تكونين، وإلا لن أقدر على حمايتك |
| Biri seni insan kanı içerken yakalar ve bu ortaya çıkarsa seni ben bile koruyamam. | Open Subtitles | لانه إن سجل لك فيديو وانت تتغذين ، ونشر حتى انا لن اتمكن من حمايتك |
| Kabul etmediğin takdirde artık seni koruyamam. | Open Subtitles | إذا لم تنصاعي، فسأعجز عن الإستمرار في حمايتكِ |
| Onu koruyamam. Burada değil. | Open Subtitles | لا أستطيع حمايتها لا أستطيع هنا في الأسفل |
| Bu yüzden burayı korudum. Ama sonsuza dek koruyamam. | Open Subtitles | و لذلكَ قمتُ بحماية هذا المكان لكنّني لا أستطيع حمايته إلى الأبد |
| Çünkü bir daha işleri batırırsa bunun sorumlusu sen olursun ve o zaman seni koruyamam. | Open Subtitles | لأنه في المرّة القادمة عندما يخرّب الأمور ستكون أنت الملام ولَنْ أكُونَ قادر على حِمايتك. |
| Bak Adrian, seni burada koruyamam. | Open Subtitles | أنظر، أنا لا أستطيع أن أحميك هنا، أدريان |
| Nerede olduklarını söylemezsen koruyamam Daniel. | Open Subtitles | لا يمكنني حمايتهما إن لم تخبرني بمكانهما دانييل |
| Onunla savaşamam Luce, seni koruyamam. | Open Subtitles | انا لا استطيع ان اقاتله لوسي انا لا استطيع ان احميك |
| Kimi hedef aldıklarını bilmiyorum bütün alıcıları hedef alıyor olabilirler. O kadar büyük bir yeri koruyamam. | Open Subtitles | لستُ موقنًا ممّن يستهدفون، ربّما كل المشترين ولا يمكنني حمايتهم في حيّز بذلك الاتّساع |
| Bayan Bridges'i tek başıma koruyamam. Yardımınıza ihtiyacım var. | Open Subtitles | لا يُمكنني حماية الآنسة (بريدجز) وحدي، أحتاج لمُساعدتكِ. |
| Kanunu ihlal ediyorlarsa, bu adamları koruyamam. | Open Subtitles | لا يمكنني حماية هؤلاء الاشخاص اذا كانوا يخالفون القانون |
| Seni kalp krizinden koruyamam. | Open Subtitles | فلا يُمكنني حمايتكَ من أزمةٍ قلبيّة. |
| Eğer gidersen seni koruyamam. Demek bu bir pazarlık değil. | Open Subtitles | إذا إبتعدتِ، لا يمكنني حمايتُكِ. |
| - Liderliği kaybedersem seni koruyamam. | Open Subtitles | وأنا فقدت التحكم , فلن أستطيع حمايتِك. |
| Kötü haber, Croatoan gelirse Charlotte ve Audrey'yi koruyamam. | Open Subtitles | الأخبار السيئة هي ان كروتوان قادم أنا لا يمكنني أن احمي شارلوت وأودري |