| Bu kocaman boğa kostümü içinde kimse vücudumu göremeyecek. | Open Subtitles | الان لن يتمكن أحد من رؤية جسدي في زي الثور السمين هذا |
| Ya. Harika Kadın kostümü içinde Cohen tarafından reddedildim, ve sen hırsızlık yaparken yakalandın. | Open Subtitles | نعم, حصل أنني رفضت من قبل "كوهين" في زي المرأة المعجزة |
| Ama onun yerine, bebek idrarı ve terli koltukaltı gibi kokan iğrenç, mavi bir dinozor kostümü içinde sümüklü çocukları eğlendiriyorsun. | Open Subtitles | ولكنفيالحقيقةانت تسليالاطفالالمزعجون... في زي ديناصور سخيف... رائحته تشبه رائحة الإبط و بول الاطفال |
| Nasıl olur da güçlü bir avukat Kırmızı Başlıklı Kız kostümü içinde ölü bulunur? | Open Subtitles | إذن كيف يُمكن لمُحامية رفيعة أن ينتهي بها المطاف ميتة في زيّ لـ(ذات الرداء الأحمر)؟ |
| Bak hayatımın aşkının, gecenin 2.43'ünde, bal kabağı kostümü içinde sihirli bir şekilde şu kapıdan geçme olasılığının ben de farkındayım ama sonuçta başka yerde olduğu gibi burada da oturup bekleyebilirim. | Open Subtitles | حسناً، أعلم أن إحتمالات أن تأتي حب حياتي من خلال هذا الباب في زيّ اليقطينة في الـ (2: |
| Walter, süper kahraman kostümü içinde kendini radyasyona maruz bırakıyor. | Open Subtitles | والتر في زي بطل تعريض نفسه للإشعاع. |
| Kendimi Frankenstein'ın Gelini kostümü içinde ne kadar aptal... | Open Subtitles | أتعلم كم شعرت بالغباء... في زي زوجة (فرانكشتاين) ذلك؟ |
| Bak hayatımın aşkının, gecenin 2.43'ünde, bal kabağı kostümü içinde sihirli bir şekilde şu kapıdan geçme olasılığının ben de farkındayım ama sonuçta başka yerde olduğu gibi burada da oturup bekleyebilirim. | Open Subtitles | حسناً، أعلم أن إحتمالات أن تأتي حب حياتي من خلال هذا الباب في زيّ اليقطينة في الـ (2: |
| Sadece kedi kostümü içinde. | Open Subtitles | فقط في زيّ قطة |