| Tavşan tilkiden daha hızlıdır çünkü tilki yemeğini kovalıyordur. | Open Subtitles | الأرنب أسرع من الثعلب، لأنّ الثعلب يطارد عشاءه. |
| Peki, muhtemelen bunu yapan herifi kovalıyordur. | Open Subtitles | حسنا، هو على الاغلب يطارد من فعل هذا |
| Bilmem, ördek kovalıyordur, ya da canlı canlı gömülmüştür. | Open Subtitles | لا أعلم ، يطارد البط ، يُدفن حياً؟ |
| Şu anda büyük ihtimalle çalılarda yaban domuzu kovalıyordur. | Open Subtitles | لا ريب أنه يطارد خنزيرًا بريًّا الآن. |
| Belki de tavşan falan kovalıyordur. | Open Subtitles | ربما يطارد ارنباً او ما شابه |