| Başkanlıktaki ilk ayında, kendini bu kovalamacadan ayrı tutamayacağını bir kez daha anlaşıldı. | Open Subtitles | أصبح واضحاً بأول شهر لها بالرئاسة أنه لا يمكنها فصل نفسها عن تلك المطاردة |
| kovalamacadan kurtulma yöntemi, Şerif. | Open Subtitles | الطريق لقطع المطاردة ايها الشريف |
| Bay Bayard'ın silah taşıdığını kovalamacadan önce gördünüz mü? | Open Subtitles | هل رأيت السيّد (بيارد) يحمل المسدّس قبل أن تبدأ المطاردة على الأقدام؟ |
| Sanırım bu noktada, kovalamacadan vazgeçiyoruz. | Open Subtitles | سنترك المطاردة الآن |
| Ve bu kovalamacadan... | Open Subtitles | وتلك المطاردة |
| Ve bu kovalamacadan... | Open Subtitles | وتلك المطاردة |
| Bu kovalamacadan..." | Open Subtitles | تلك المطاردة..." |