| Bir tel zımba bile çalmadım ve sen beni kovuyorsun. | Open Subtitles | لم أسرق و لو مشبك ورق حتى و أنت تطردني الآن |
| Ben bir kuralı çiğniyorum, kimse incinmiyor ama beni kendi vakamdan mı kovuyorsun? | Open Subtitles | أنا اخرق قانونا لا أحد تأذى لكنك تطردني عن حالتي انا؟ |
| Bu nasıl davranmak... 20 yıldan sonra kovuyorsun! | Open Subtitles | يالها من طريقة للمعاملة أن تطرد أحدهم بعد أن خدم لمدة 20 عاماً |
| Yani beni işleri çok iyi yaptığım için mi kovuyorsun? | Open Subtitles | اذن أنت تطردينني لقيامي بعمل جيد جدا؟ |
| Beni kovuyorsun demek. | Open Subtitles | -حسنا , اذاً أنت تفصلني |
| Yani beni kovuyorsun. | Open Subtitles | إذن ، فأنت ترفدني |
| - Beni restorandan mı kovuyorsun? | Open Subtitles | انتِ تطرديني من مطعم؟ |
| Beni tekrar göreve alıyorsun ama Lisbon'u da kovuyorsun. | Open Subtitles | أنت تعيد تعييني، وتطرد (ليزبن). |
| Beni gerçek bir neden olmaksızın kovuyorsun yani? | Open Subtitles | أذا أنت تطردني بدون سبب حقيقي ؟ |
| Arkadaş olabilmek için beni kovuyorsun, öyle mi? | Open Subtitles | إنك تطردني لكي تتمكن من البقاء كصديقي؟ |
| Demek beni kovuyorsun, öyle mi? | Open Subtitles | أرى أنك تطردني أهذا صحيح؟ |
| - Beni kovuyorsun değil mi? | Open Subtitles | أنتَ تطردني , أليس كذلك ؟ |
| Önce Cameron'u kovuyorsun...şimdi de balo için elbise mi almak istiyorsun? | Open Subtitles | في البداية انت تطرد كاميرون والان تريد ان نشتري الفستان معاً لكي اذهب معه الى الحفل؟ |
| Sen de kalkmış buradaki tek Afgan'ı benim masamdan mı kovuyorsun? | Open Subtitles | هل لديك الوقاحة أن تطرد الأفغاني الوحيد في هذه القاعة ـ من طاولتي؟ .. ـ أنا آسف |
| Beni kendi grubumdan mı kovuyorsun? | Open Subtitles | تطردينني من فرقتي؟ |
| Beni kendi grubumdan mı kovuyorsun? | Open Subtitles | هل تطردينني من فرقتي ؟ |
| Beni kovuyorsun. | Open Subtitles | أنت تفصلني |
| - Beni kovuyorsun. | Open Subtitles | -أنت ترفدني |
| - Hayır, sen beni kovuyorsun! | Open Subtitles | - لا، انتي التي تطرديني |
| Beni tekrar göreve alıyorsun ama Lisbon'u da kovuyorsun. | Open Subtitles | أنت تعيد تعييني، وتطرد (ليزبن). |