"kral için" - Traduction Turc en Arabe

• للملك
• من أجل الملك
• من اجل الملك
• لملك
• لملكٍ
• كان ملكاً
• للملوك

Kral için ne felâket tek oğlunu ve vârisini kaybetmek.
يالها من مأساة للملك ليفقد ولده الوحيد ووريثه

Beş yıl önce, Matzo, Santa Anita'da Kral için çim biçiyormuş şehirden tüymeden önce de iki büyük işin kaymağını kapmış.
منذ خمس سنوات ، كان ماتسو صاحب افكار وحلول للملك في ساتنا انيتا ويستخلص لنفسه الفان دولار قبل تخطى البلدة

Bütün akrabaların Kral için savaşmıştı resmen onların mezarlarına tükürdün.
وعشيرتك التي حاربت من أجل الملك ستبصق على قبورهم

Bir bebeğe acele ettirilmez, Kral için bile.
لا يمكن الإسراع بولاده الطفل حتى من اجل الملك

5 yıl önce, Matzo Santa Arita'da Kral için at yarışlarında yolsuzluk yapıyordu, ve şehirden ayrılmadan önce iki bin dolar cepledi.
منذ خمس سنوات ، كان ماتسو صاحب افكار وحلول للملك في ساتنا انيتا ويستخلص لنفسه الفان دولار قبل تخطى البلدة

Kraliyet kuyumcuları onu Kral için yaptılar, Nil'in sularının yükselmesi ve iyi bir hasat vermesi için.
يهدونها الصيّاغ للملك أملاً منهم أن يفيض النيل لجني محاصيل وفيرة

Ancak Kral için en önemli yeni bina, mezarı olacaktı.
. . لكن بالنسبة للملك صنع البناء الجديد الأكثر أهمية سيكون قبره

Bir Kral için korkulması mı daha iyi yoksa sevilmesi mi.
عما إذا كان من الأفضل للملك أن يحبه الناس أو يخافون منه

Öğreneceğin ilk şey Kral için çalıştığın zamanı unutman.
أول شيء يجب أن تتعلمه عندما تعمل للملك هو النسيان

Çilgin Kral için savasmis bir adamdan nasil yönetecegine dair tavsiye almak istemedi.
لم يشأ سماع شيء من مناضل سابق للملك المجنون

Buradaki pek çok aile Tanrı ve Kral için benzer fedakârlıklarda bulundu.
العديد من العائلات في المنطقة قاموا مماثلة بتضحيات للملك والوطن

Bunlar bizim çocuklarımız, ülke ve Kral için savaşmaya gidiyorlar.
هؤلاء هم فتيتنا، ذاهبون للقتال للملك والوطن.

Kral için elimizden bir şey gelmediği hususunda karar kılmıştık.
لقد أتفقنا أنهُ لا يُمكننا فعل شيئاً للملك.

Bir zamanlar Kral için anahtarcıydı. Kraliyet kasası için kilitler tasarladı.
كان مرة صانع الأقفال للملك قام يتصميم الأقفال للقبو الملكي

- Kral için, öldürürüm. - Kral bitti.
من أجل الملك سأقتل الملك انتهى

Kral için zar zor bir ordu oluşuyor.
بالكاد الجيش مستعدّ من أجل الملك

Ama yinede arkadaşlarınız ve siz açken Kral için mücevherlerin peşinden koşuyorlar.
وحتى الان انهم يطاردون الماسات من اجل الملك بينما انتى واصدقائكي تتضورون جوعا

Tapınak Şövalyeleri ve Hür Masonlar, hazinenin bir insan için hatta bir Kral için bile çok büyük olduğuna inanırlardı.
أتعلم , المعبد والميسونس الأحرار أعتقدوا أن الكنز عظيم جدا على شخص واحد ليملكه , ليس حتى لملك

Yeni Kral için yeni bir kılıç.
سيفٌ جديد لملكٍ جديد

Orayı bulan şövalyeler hazinenin bir kişi için çok büyük olduğuna inandılar hatta bir Kral için bile.
والفرسان الذين اكتشفوا الغرفة اعتقدوا أن الكنز كان أعظم من أن يملكه أي رجل واحد ولو كان ملكاً.

- Sıkıcı bir Kral için, belki.
للملوك المملين, ربما.