"kuşatılmış" - Traduction Turc en Arabe

    • محاط
        
    • محاصر
        
    • بليدر
        
    • محاطة
        
    • محاطون
        
    • حصارها
        
    • محاصره
        
    • المحاصرة
        
    Kendini kollarına atmak için can atan kızlarla etrafın kuşatılmış durumda. Open Subtitles أنت محاط بالفتيات الجميلات اللواتي يرغبن أن يكن بين ذراعيك.
    Ancak tek bir pist ve onu çevreleyen dikenli tel ile muzaffer olmaktan çok kuşatılmış gibi duruyordu. Open Subtitles المطار لكنه طريق واحد و محاط بالأسلاك الشّائكة يبدون محاصرين أكثر من أنهم منتصرين
    Bir adamın kuşatılmış bir çöl şehrinden size "Binlerce insanın kurban edilmesine izin vermeniz, şayet istediğiniz buysa. Open Subtitles هل يكون من الابتزاز أن رجل واحد ، محاصر فى مدينة صحراوية يدعوك قائلا اذا سمحت للآلاف ان يذبحوا باذنك
    Yüzbaşı burası kuşatılmış Kale. Aktarımı onaylayın. Open Subtitles أيها النقيب معك "بليدر كاسل" من تلقي الإرسال
    Bu işi kuzeyde duvarlarla kuşatılmış nehir kıyısında bir şehirde buldu. Open Subtitles ،وعثر عليها في الشمال في مدينة محاطة بالأسوار على ضفاف نهر
    Komik görünüyordu, fakat güçlü Mekke ordusuyla kuşatılmış olan Müslümanlar erkek ya da kadın herkesin öldürüleceğini düşünüyordu. Open Subtitles كان مشهدا دراميا ولكن وهم محاطون بجيش مكة القوى كان المسلمون يتوقعون أن يقتلوا عن اّخرهم برجالهم ونسائهم
    Bir çok kez kendimi... bir sürü... kızgın düşman tarafından kuşatılmış olarak buldum. Open Subtitles في كثير من الاوقات وجدت نفسي محاط بفرق الغضب الغضب العدائي
    Etrafı onu her koşulda koruyacak Bosnalı Sırp sempatizanlar ile kuşatılmış bir halde. Open Subtitles و هو محاط بالبوسنيين الصرب المتعاطفين معه .... و الذين سيعملون على حمايته
    Polis tarafından kuşatılmış bir Plazma-Obur olsaydım, ne yapardım? Open Subtitles لو كنتُ بلاسمافور مطلوب للعدالة محاط بالشرطة, ماذا سأفعل؟
    Şu an burada 50 dev etobur böcekle kuşatılmış durumdayım. O kadar da zeki değilim. Open Subtitles رغم ذلك فها أنا محاصر من قبل 50 حشرة ضخمة آكلة للحوم، ولكن ليس لوقت طويل
    Bu adam kuşatılmış ve mutsuz görünüyor. Open Subtitles لا يبدو أن الرجل سعيد بل يبدو وكأنه محاصر
    Etrafı böyle şeylerle kuşatılmış birine göre çok iyi görünüyorsun. Open Subtitles أنت تبدو بحاله جيده لشخص محاصر جداً
    Yüzbaşı Colter Stevens Burası kuşatılmış Kale. Aktarımı onaylayın. Open Subtitles النقيب (كولتر ستيفنز) معك (بليدر كاسل) من تلقي الإرسال.
    kuşatılmış Kale'desiniz. Hareket edebiliyor musunuz? Open Subtitles أنت مع "بليدر كاسل",هل انت فعّال؟
    - kuşatılmış Kale'desiniz. Open Subtitles -أنت في داخل "بليدر كاسل" -من؟
    Efendim, Berber kuşatılmış. Gezimiz esnasında ayaklanma yayılmış. Open Subtitles يا سيدى ، البربرية محاطة ، و ارتفعت الانتفاضة حين سافرنا
    Moskova akşamın erken saatlerine kadar tanklarla kuşatılmış olacak. Open Subtitles وسيتم تنصيب ايفان تيتريك كرئيس وقائد لروسيا موسكو ستكون محاطة بالدبابات هذا المساء
    Sanırım üssün etrafı bunlarla kuşatılmış. Koordinatların çıktısını aldım. Open Subtitles أعتقد أن المحطة محاطة بهم لقد نقلت إحداثياتهم
    Her yanımız kuşatılmış. Open Subtitles وإننا محاطون من جميع الجوانب.
    Ölmüş olması gereken insanlarla kuşatılmış durumdayız. Open Subtitles نحن محاطون بأشخاص يجب موتهم
    Şehir olarak bir sınavdan geçiyoruz. Aklımızın alamayacağı kötülüklerle kuşatılmış olaylara tanıklık ettik. Open Subtitles لقد تم إختبار مدينتنا لتشهد هذه الأحداث دون فهم السبب، محاصره بالضلام
    kuşatılmış şehir 22 Nisan 1453 sabahı dehşetle uyandı. Open Subtitles وفى الثانى والعشرين من أبريل عام ألف وربعمائة وثلاثة وخمسون المدينة المحاصرة شاهدت فى رعب

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus