| - Gerçekten mi? Hayır, hayır. - Her böcek bir kuşla yüz yüze gelemez. | Open Subtitles | بالتاكيد ليست كل حشرة تستطيع مواجهة طائر |
| Durun, ama sonra eski halime dönmek isterdim çünkü hiçbir kadın bir kuşla yapmak istemez. | Open Subtitles | مهلا لكن بعدها أريد أتحول مجددا إلى نفسي لأنه لا توجد إمرأة ترغب في تقبيل ومغازلة طائر |
| Beni güneş çarpmış olmalı. Bir kuşla konuşuyorum. | Open Subtitles | لابد وأنني أصابتني ضربة شمس فأنا أتحدث إلى طائر |
| Yani, o kuşla evlenip ormana yerleşmedi mi daha? | Open Subtitles | أعني، ألم تتزوَّج ذلك الطائر وانتقلت للعيش معه في الغابات؟ |
| Dışarıya çıktım ve elinde ölü kuşla orada oturmuş ağlıyordu. | Open Subtitles | خرجت ، فوجدتها تبكي و الطائر الميت في يديها |
| - Yolunu kaybeden şu küçük kuşla ilgili olanı oku. | Open Subtitles | اقرأيه هذه المره عن الطير الصغير الذي اضاع طريقه |
| Onun için kendimi kötü hissediyorum. Sadece izin ver de kuşla ilgileneyim. | Open Subtitles | ،وانا أشعر بالسوء بسبب هذا لذا دعني أعتني بالطائر |
| Hayatımda gördüğüm en güzel kuşla tanıştığım o büyülü zaman. | Open Subtitles | هذا التوقيت الساحر عندما قابلتُ أجمل طائر في العالم |
| Aptalca. Herhangi bu benzetme herhangi bir kuşla yapılabilir. | Open Subtitles | ذلك سخيف، أيّ طائر آخر كان سيكون مُناسباً في ذلك التشبيه. |
| Sakalında bir kuşla ortada dolaşamaz ya. | Open Subtitles | لا يمكنه المشي و لديه طائر في لحيته |
| Eminim pantolonu çıkarsa, orada da hiçbir zaman kaybetmeyecek bir kuşla karşılaşırız. | Open Subtitles | وأراهنك إذا مزقت سرواله ستجد أيضاً"طائر"لن يندثر أيضاً |
| "Mızraklı bir adam, bir kuşla yassı bir balığı bir vazoda kıstırdı. | Open Subtitles | "رجل معه رمح يحتجز طائر وسمكة جانبية في إناء. |
| Yoksa kuşla başlamamız gerek | Open Subtitles | خلاف ذلك ، هناك فعلا هو بدء أي طائر |
| Bunu cebinde kuşla dolaşan biri söylüyor. | Open Subtitles | يقول ذلك الشخص الذى يحتضن الطائر بقميصه |
| şimdi siyah kuşla ilgili konuşalım. | Open Subtitles | دعنا نتكلم عن الطائر الأسود |
| kuşla hakkımda konuştuklarınızı duydum. | Open Subtitles | سمعتك وانت تتحدث مع الطائر |
| Şu acayip kuşla tanışmam lazım! | Open Subtitles | اتشوق لرؤية ذلك الطائر |
| Lütfen şu kuşla ilgilen. | Open Subtitles | رجاء اهتمي بهذا الطائر |
| Şimdi de kuşla kaynaştın demek öyle mi? | Open Subtitles | لقد أحببت الطائر هل هذا جيد؟ |
| Paulie o kuşla ne yaptı acaba? | Open Subtitles | أتسائل ماذا فعلت بولي بذلك الطير |
| Ahbap, kuşla ilgili bölümünü seviyorum. | Open Subtitles | أحب الجزء الخاص بالطائر |
| Yarasa ve kuşla boy ölçüşecek halde değilim. | Open Subtitles | لا، في حالتي الضعيفة لا أستطيع أن أهزم الوطواط والطائر |
| ...omzunda kuşla gezen o garip tiplerden biri olur çıkar. | Open Subtitles | ويصبح واحد من هؤلاء الرجال غريب الذي يسير في جميع الأنحاء مع الطيور على كتفه |