| Sarkar varken Eyalet Başkanı da olsan, kukladan başka bir şey değildin. | Open Subtitles | عندما كان ساركار بالسجن بالرغم من أنك كنت رئيس الوزراء فأنت لم تكن الا دمية |
| Biyolojik bir kukladan fazlası olduklarına o kadar emindiler ki. | Open Subtitles | على يقين لا يخالجه شكٌّ أن كلاً منهم أكبر من مجرد دمية بيولوجية |
| "Altını ıslatıp kukladan kaçma" olayından bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | ناهيك عن تبليل ملابسك والهروب بعيداً من دمية أنها كارثة |
| Ari bile kafasını evet yada hayır demek için sallayacak veya teklifinin iki katı diyecek bir kukladan başka bir şey olmayacak. | Open Subtitles | دمية تهز رأسها بنعم أو لا أو تقول : "ضاعف عرضك" |
| Bize kontrolümüz altındaymış hissi veriyor ama aslında birer kukladan başka bir şey değiliz. | Open Subtitles | يمنحنا شعورا زائفا بالسيطرة ولكن في الحقيقة ، ونحن جميعا بيادق فقط |
| Yani evrendeki en güçlü şey hala bir kukladan ibaret. | Open Subtitles | أقوى مخلوق في الكون، لا شيء سوى دمية |
| Bir kukladan bahsediyorsun. | Open Subtitles | أنت تتحدّث بشأن دمية. |
| Lanet kukladan bahseden sensin. | Open Subtitles | انتِ تتحدّثين عن دمية رائعة. |
| Will, bir kukladan fazlası değilsin. | Open Subtitles | ويل انت لست سوى دمية |
| Sen de Grayson aile oyununda bir kukladan ibaretsin. | Open Subtitles | ما أنت سوى دمية أخرى في مسرحية عائلة (غرايسن). |
| Sen, ipleri kesilmiş bir kukladan başka bir şey değilsin. | Open Subtitles | لستِ إلا دمية متمردة |
| kukladan kelebeğe dönüştüm. | Open Subtitles | دمية إلى فراشة. |
| Bize kontrolümüz altındaymış hissi veriyor ama aslında birer kukladan başka bir şey değiliz. | Open Subtitles | فهو يمنحنا شعورا زائفا بالسيطرة، ولكن في الحقيقة، ونحن جميعا بيادق فقط. |