| Bir kulaklığın ve içeride adamın olduğunu sana paranın yerini söylediğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنك تستخدم سماعة وان لديك شخص بين الجمهور |
| Al. kulaklığın diğeri. Annem, küçükken bana bu şarkıyı söylerdi. | Open Subtitles | تفضل نصف سماعة أذن أمي كانت تغني لي هذه الأغنية عندما كنت صغيرة أسمي هيرومي |
| - kulaklığın hâlâ kulağında mı? | Open Subtitles | هو يوم أعادة ميلادكم هل مازلت تضعين سماعة الاذن؟ |
| Bir saat boyunca kanalda çalıştım ve ben bile kulaklığın nasıl çalıştığını biliyorum. | Open Subtitles | حقاً؟ حسناً, عملت في التلفاز لساعة واحدة وحتى أنا اعرف كيف أشغل السماعات |
| Tamam. Bu kulaklığın. | Open Subtitles | اليك السماعات,لتنام وانت تستمع للموسيقى |
| DX-1200 model kulaklığın sinyalleri ile seyahat ettiği yerleri ve günleri karşılaştırırsak tek bir sinyale ulaşıyoruz. | Open Subtitles | بعد مقارنة تواريخ و مواقع سفرها مع أشارات مختلف السماعات اللاسلكية "دي أكس 1200"، تمكنا من تقليصهم إلى أشارة واحدة. |
| Herkesi duyabilmem için kulaklığın var mı? | Open Subtitles | هل لديك سماعة حتّى أستطيع سماع الجميع؟ |
| kulaklığın nerede? | Open Subtitles | أين هي سماعة أذنك بحق الجحيم؟ |
| - kulaklığın. - Pardon. Kusura bakma. | Open Subtitles | سماعة أذنكِ - آسفة, أنت تعرفني - |
| Ayrıca Donnelly'nin bilgisayarı ile kulaklığın arasındaki bağlantıya sızdım. | Open Subtitles | ولقد اخترقتُ الوصلة بين حاسوب (دونلي) وبين سماعة الأذن خاصّتكِ. |
| Senin telefon kulaklığın... | Open Subtitles | سماعة الهاتف خاصتك... .. |
| - İşte kulaklığın. | Open Subtitles | -هاهي سماعة أذنك . |