| Sen şu kuleye çık. Toz görür görmez çanı çalacaksın. | Open Subtitles | أريدك أعلى ذلك البرج أول علامة للغبار ، تدق الجرس | 
| Şu herif için kusura bakma. Bütün ahmakları 1. kuleye toplamışlar. | Open Subtitles | آسف لأجل ذلك يا رجل، فكلّ الحمقى موضوعون في البرج الأطول | 
| Griffin beni bu kuleye getirdi ve sonra uçup gitti. | Open Subtitles | أنا أعنى ,أنا الجريفين القى بى فى البرج ثم ذهب | 
| Birisi uçağın, kuleye kamikaze gibi dalmasını ayarlamış ve kasıtlı olarak düşürmüş. | Open Subtitles | تسبب شخص بحادث الطائرة عمداً فيما وصفناه رحلة مجنونة فاشلة إلى البرج | 
| Teknisyen, amirin konuşuyor. Sana geri çekilmeni ve hemen kuleye dönmeni emrediyorum. | Open Subtitles | أيها التقني هنا وحدة التحكم الخاص بك آمرك بالإنسحاب والعودة للبرج فوراً | 
| kuleye tünen kuşların tüylerini ve mumlardaki balmumunu kullanarak Daedalus iki çift devasa kanat yaptı. | TED | مستخدمًا الريش الذي حط على البرج من السرب، والشمع من أعواد الشمع، صمّم دايدالوس زوجين من الأجنحة الضخمة. | 
| kuleye tırmanıp ona ulaşmak için Etik üç enerji akımı kullanmalı. | TED | للوصول إليها، يتوجب على إيثيك الصعود على ثلاث خطوط طاقة للصعود إلى البرج. | 
| Prens onun saç örgüsüne tutunarak kuleye tırmandı. | TED | تسلّق الأمير خصلات شعرها صعودًا إلى البرج. | 
| - İçeri girdiğimizde ana kuleye ilerleyin. | Open Subtitles | عندما أمرره الى الداخل سيسلك طريقه الى البرج | 
| Senin hastalığını biliyordu. kuleye asla tırmanamayacağını biliyordu. | Open Subtitles | كان يعلم بمرضك , كان يعلم أنك لن تستطيع الوصول أبداً إلى قمة البرج | 
| kuleye de bir gözcü. Belki silahlı bir adam. Bunlar işi halleder. | Open Subtitles | وعليك مراقبة ذلك البرج ربما قناص يعتنى بذلك | 
| O iki şirin küçük oğlanı kuleye yolladı ve onları bir daha gören olmadı. | Open Subtitles | لقد أرسل فتيان صغيران نحو البرج.. ولم يرهم أحد مرة أخرى قط | 
| Halkım beni Fildişi kuleye İmparatoriçe'den yardım istemeye gönderiyor. | Open Subtitles | ناسي يرسلونني إلى البرج العاجي، إلى الإمبراطورة، للمساعدة. | 
| İç kaleden ayrılacak ve dış kuleye yerleşeceğim. | Open Subtitles | ،سأسلم له مقاليد القلعة الأولى وأنتقل إلى البرج الخارجي | 
| Adelmo'yu bu parşömeni Venancius'e verip sonra da hızla küçük kuleye çıkıp kendisini pencereden dışarı atarken görmüş. | Open Subtitles | ويجري ناحية البرج الصغير. ويقذف بنفسه من النافذة ليلة وصولي ، بينما كان بارنجر يجلد جسده الآثم | 
| Sparky, sen kuleye bak. Bu kuşu hastaneye götürmemiz gerek. | Open Subtitles | سباركي, راقب البرج سنأخذ هذا الطائر للمستشفى | 
| Kaptan, lütfen kuleye söylenildiği gibi yapacağınızı bildirin. | Open Subtitles | كابتن ارجوك ان تخبر البرج ان ستمتثل للأوامر | 
| Altınları gemiye yükledikten sonra kuleye gidip zili çal. | Open Subtitles | عندما ينتهون من تحميل الصناديق على السفينة، إذهب إلى البرج ودقّ الجرس. | 
| Belki de kitaplarını kaldırmalı, kuleye bakakalmayı bırakmalısın. | Open Subtitles | ربّما يجب عليكي أن تضعي الكتب جانبا000 وتقفي تحدقي من البرج | 
| Barakadan ayrıl, kuleye git, kuleden ayrıl, kuleye geri dön. | Open Subtitles | اترك السقيقة، اذهب إلى البرج اترك البرج، أرجع مرة أخرى للبرج | 
| Uçup duruyordu sonra birden şiddetle kuleye çarptı. | Open Subtitles | كانت تحلق فى هذا الاتجاه ثم ارتطمت بالبرج | 
| Sana geri çekilmeni ve derhal kuleye dönmeni emrediyorum. | Open Subtitles | آمرك بالتراجع والعودة إلى البُرج في الحال | 
| kuleye git ve pist şemasını getir. | Open Subtitles | إذهبْ إلى البرجِ و احصل علي مخطط المدرجِ. | 
| kuleye kilitli ve bir ejderha tarafından sıkıştırılmış prenses, cesur şövalye tarafından kurtarılır. | Open Subtitles | أميرة سجينة في برج عالي، ويحاصرها تنين ينقذها فارس مغوار |