| Küllüğe atılmış olmalı. kullanılmış ve hatta çok pis bu. | Open Subtitles | إذن فأحدهم قد وضعها هناك إنه منظف بايب مستعمل |
| Sözünü ettiğimiz kullanılmış bir araba değil. Bebeğimizden söz ediyoruz. | Open Subtitles | هذه ليست سيارة مستعملة التي نتحدث عنها , إنه طفلنا |
| Aynı zamanda bu linçleri izleyen muazzam toplulukları tasvir ederler ve bunlar yazışma için de kullanılmış kartpostalardır. | TED | لقد وصفوا أيضًا الحشود الضخمة التي شاهدت هذا الإعدام غير القانوني، وفي بطاقاتهم البريدية التي استخدمت أيضًا للمراسلات. |
| kullanılmış araba satmıyoruz. Önceden alınmış veya öncelikli alınmış arabalar. | Open Subtitles | نحن لا نبيع السيارات المستعملة بل السيارات الممتلكة من قبل |
| Almış olduğumuz balistik raporlarına göre diğer cinayetlerde kullanılan 32 kalibrelik silah dün gece metrodaki cinayetlerde de kullanılmış. | Open Subtitles | تم التأكيد من قبل مختبر المقذوفات أن نفس السلاح, مسدس عيار 0.32 بوصة والذي استخدم في الحوادث الثلاث السابقة |
| Kayıtlara göre 4.000 yıl önce Mısır'da kullanılmış. | Open Subtitles | الوثائق تشير أنها مستخدمة من 4 الاف سنة في مصر |
| Kütüphanedeki ortak kullanıma açık bir hat kullanılmış ki kimse erişemesin. | Open Subtitles | إستخدام خط عام من مكتبة إذا أي شخص له صلاحية الولوج |
| Son sahibi tarafından 35 banka soygununda başarıyla kullanılmış. | Open Subtitles | مستعمل بنجاح عظيم للإستيلاء على 35 مصرف من قبل مالكه الراحل |
| kullanılmış spor bir balıkçı teknesini herhalde 300'e alabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن تحصل على قارب رياضي ربما مقابل 300 مستعمل |
| Bu eski bir şey, yani kullanılmış, pis, yapış yapış bir şey. | Open Subtitles | انها قديمة , وهذا يعنى انها مستعملة وهذا يعنى انها غير نظيفة |
| Bu, kullanılmış araba bayileri için olan reklamımız. | TED | وهذا هو مأخذنا على إعلان لشركة سيارات مستعملة. |
| Lincoln silahlı bir saldırıda kullanılmış. | Open Subtitles | اللينكون استخدمت فى عمليه اطلاق نار فى البريزيديو |
| Bu kesiciler topraklama bacağını kurcalamada kullanılmış olabilir. | Open Subtitles | ربما هذه القاطعات استخدمت للتلاعب بسن التأريض |
| kullanılmış eldivenleri ve kağıt havluları, tıbbi atık poşetine atın. | Open Subtitles | تخلصوا من القفازات المستعملة ومناشف الورق .في كيس نفايات طبي |
| Bir topluluk mensuplarının dediğine göre sabah gözünüzü açıyorsunuz ve her yerde atılmış ciklet kağıdı gibi kullanılmış kondomlar görüyorsunuz. | TED | وتم إخبارنا أنه في مجتمع واحد تستيقظ في الصباح فترى الواقيات الذكرية المستعملة مثل أوراق العلكة المستعملة. |
| Delikler düzenli bir şekil oluşturuyor. Dikenli yol şeridi kullanılmış. | Open Subtitles | هيئة الثقوب تدل على أن أحدهم استخدم شريطاً من المسامير |
| kullanılmış plak satar. Şahanedir. | Open Subtitles | يبيع إسطوانات مستخدمة , العديد منها , رائع |
| Adli analizler gösteriyor ki, bu uzaktan kumandalı patlayıcılar her iki bombalamada da kullanılmış. | Open Subtitles | الطب الشرعى وجد آثار لجهاز تحكم بالمتفجرات عن بعد. تم إستخدام كلاهما كقنابل. |
| Siz iki süper zeka cinayet işlenirken kullanılmış bir aracı kiralamışsınız. | Open Subtitles | أنتما الذكيان أستأجرتما السيارة الفان التي تم إستخدامها في ارتكاب الجريمة |
| Çok zalimce olarak kabul edilene kadar 150 yıl kullanılmış. 1628'de yasaklanmış. | Open Subtitles | تم استخدام الجهاز لمدة 150 سنة قبل أن يقال أنه قاسى جداً تم ايقاف استخدامه سنة 1628 |
| Bodrum katında, çok yakın zamanda yüksek miktarda nitrogliserin yapımında kullanılmış olan birkaç küvet bulacaksınız. | Open Subtitles | في القبو ستجد أحواض أستحمام أستخدمت مؤخراً لصنع كميات كبيره من النيتروجلسرين |
| Bardak ilk taramadan sonra mı kullanılmış? | Open Subtitles | لابد أنهُ إستخدم الكوب منذُ البحث الأولي؟ |
| Yakında bulabiliriz. Daniel'ın kredi kartı az önce küçük bir lokantada kullanılmış. | Open Subtitles | أعتقد أننا سنمسكة قريباً , بطاقة دانييل الإئتمانية قد إستخدمت للتو فى مطعم محلى فى المدينة |
| Seninki o kadar eski ki Tifo Mary'de bile kullanılmış olabiiir. | Open Subtitles | ان الميزان الذي تستخدمه يشبه الميزان الذي استعمل في فحص تيفوئيد ماري |
| Ama bana yeni ikizimi çalmayacağına, ve eski kullanılmış ikizle bırakmayacağına söz vermelisin. | Open Subtitles | لكن عليك أن تعاهدنى أنك لن تسرق توأمى الجديد و تتركنى مع المستعمل |
| Gerçekten, Ray. kullanılmış mal. Bu klavyede hayat kalmamış. | Open Subtitles | بجد يا راي ، انه مستخدم لا توجد حركه متبقيه في لوحه الحركه |