| Daha önce, opera dürbünü kullanırdı. | Open Subtitles | لابد وأنه سرقه من مكان ما لقد إستعمل منظار الأوبرا قبل ذلك |
| Büyükbabam normalde pamuk kullanırdı ama bazen eski gazete de koyardık. -Abby'ye götür lütfen. | Open Subtitles | جدي كان يستخدم القطن قليلا وعادة ما نخزنها في ورق الصحيفة |
| - Yoksa şifresinde daha çok karakter kullanırdı. | Open Subtitles | أو لكان سيستخدم رموز أكثر في كلمة السر هل وجدتَ أي شيء؟ |
| Saray sihirbazı hipnoz yapmak için seanslarda misafirleri üzerinde kullanırdı. | Open Subtitles | ساحر المحكمة الخاص بها كان يستخدمه على ضيوفه للتسبب بالحالة المنومة |
| Bunu müşterilerinden geri bildirim alabilmek ve işi baskıya vermeden önce onay almak için kullanırdı. | TED | كما أنه يستخدمها لقياس ردود العملاء وموافقتهم النهائية قبل إرسال العمل إلى المطابع. |
| Bunları kavanoza koyar ve gerektiğinde kullanırdı. | TED | كانت تضعه في الجرة ثم تستخدمه عند الحاجة. |
| Griye döndüğünde o, siyah tutmak için küçük bir fırça kullanırdı. | Open Subtitles | عندما صارَ رمادياً إستعملَ فرشاة صَغيرة لإبْقائه أسودِ، |
| Biliyor musun, baban da böyle bir araba kullanırdı. | Open Subtitles | أتعرف بول أبّوك كان يقود السيارة لمجرد ذلك |
| Eski yahudiler,İbranice'yi sayısal sistemleri olarak kullanırdı. | Open Subtitles | إستعمل اليهود القدماء اللغة العبرية كنظامهم العددي |
| Hoyt elektroşok silahı kullanırdı. Bu onun gibi bir şey değil. | Open Subtitles | لقد إستعمل سلاح صاعق هذا ليس من سلاح صاعق |
| Barda kendisini kaydetmek için garip şeyler kullanırdı. | Open Subtitles | إستعمل ذلك الشيء القديم ليسجّل لنفسه في الحانة. |
| Savaşçılar ve büyücüler kullanırdı. | Open Subtitles | إلى درجة أنه كان يستخدم من قبل السحرة والمحاربين على حد سواء |
| Bazen partner kullanırdı. Biliyorsunuz, değil mi? | Open Subtitles | كان يستخدم الشركاء في بعض الأحيان تعرف ذلك ، أليس كذلك؟ |
| Hercule Poirot, gri hücrelerini kullanırdı. | Open Subtitles | هيركيول بوارو" سيستخدم خلاياه الرمادية" |
| Eğer Kira benle irtibata geçmek isteyipte geçememiş olsaydı önce Takada'yı kullanırdı. | Open Subtitles | إن أراد (كيرا) الاتصال بي ولم يستطع ، فلابد أنه سيستخدم (تاكادا) أولاً |
| Sınır olduğuna dair bir dikenli tel, parmaklık ya da işaret yoktu. Ancak, birçok Kuzey Koreli burayı kaçış rotası olarak kullanırdı. | TED | لم يكن هناك أسلاك شائكة أو قضبان أو أي علامة تدل على أن هذه هي الحدود، لكنه مكان يستخدمه الكثير من الفارين من كوريا الشمالية كطريق للهروب. |
| Babam bunu hastalarında kullanırdı. | Open Subtitles | ابى يستخدمه لعلاج المرضى دائما |
| Bomba onu haklamasaydı onu da kullanırdı. | Open Subtitles | وقد كاد ان يستخدمها لولا انفجار القنبلة عليه |
| Ya da, daha önce hiç kullanmadığı sıradışı kelimeler kullanırdı.. | Open Subtitles | أو يستخدم كلمات شاذّة .. لم يستخدمها من قبل |
| Mafya böyle değiş tokuşlar için kullanırdı bunları. | Open Subtitles | هذا المكان كانت تستخدمه المافيا سابقاً لمقايضات كهذه |
| Annem dikiş dikerken kullanırdı. | Open Subtitles | كانت تستخدمه والدتي في الحياكة |
| Griye döndüğünde o, siyah tutmak için küçük bir fırça kullanırdı. | Open Subtitles | عندما صارَ رمادياً إستعملَ فرشاة صَغيرة لإبْقائه أسودِ، |
| Evet, babam çalıştığı şirketin sendika temsilcisiydi. Texas'a kadar uzun kasalı tırlar kullanırdı ve bana hep derdi ki: | Open Subtitles | نعم, والدي كان مندوب الاتحاد في شركته كان يقود الجرارات الكبيرة في تكساس |
| Ama geldiğinde çatıkatını kullanırdı. | Open Subtitles | و لكنه عندما يزورني يبقى في العِّليه |