|    Sizce, burada çalışmadıkları sürece ada yerlilerinin, kumarhanelere girememeleri adil mi?    | Open Subtitles |     هل تظن من العدل أن سكان الجزيره الأصليون لا يسمح لهم دخول الكازينوهات الا اذا كانوا يعملون بها    | 
|    Doğu kıyısında kumarhanelere girmesi yasaklanmış birkaç adamı araştırıyormuş.    | Open Subtitles |     كانت تتحرى في أمر شخصين منعا من الكازينوهات في أعلى وأسفل الساحل الشرقي    | 
|    Bu adamın içinde bulunduğu tüm görüntüler şehirdeki diğer kumarhanelere dağıtılmış.    | Open Subtitles |     ذلك كان موزعاً للأمن فى كل الكازينوهات فى البلدة مع تحذير ليبقوا    | 
|    Bütün paranın Atlantic City'deki kumarhanelere gittiğini ve çocukların tek kuruş almadığını söylüyor.    | Open Subtitles |     قالت بأن كل الأموال ذهبت إلى كازينوهات (أطلانطيك سيتي) -ولم يحصل الأطفال على شيئ    | 
|    Batista maaşa bağlanınca Lansky, Havana'nın kötü haldeki otellerini beş yıldızlı kumarhanelere dönüştürmeye başladı günde milyonlar kazanma potansiyeli olan kumarhanelere.    | Open Subtitles |     لانسكي) تحرك إلى الأمام) في فنادق (هافانا) الخمس نجوم فتح كازينوهات التي يمكنها تحقيق الملايين من الدولارات يوميا    | 
|    Honolulu'dan Berlin'e, bütün kumarhanelere girerim ben.    | Open Subtitles |     دخلت كل صالات القمار من هونولولو إلى برلين.    | 
|    Pekâlâ, bazı eyaletlerde kumarı bırakmak istiyorsanız isminizi bu listeye yazdırıyorsunuz ve eyaletteki tüm kumarhanelere girişiniz resmi olarak yasaklanıyor...    | Open Subtitles |     حسناً، في بعض الولايات يمكنك أن تضع نفسك على تلك القائمة إذا كنت تحاول الإقلاع عن الماقمرة، الذي يعني إنّك من الناحية القانونية ممنوعاً من دخول جميع الكازينوهات في الولاية لبقية الحياة.    | 
|    Hükumet kumarhanelere gayriresmi olarak izin verdiği için otel yönetiminden bağımsız her şey Choi'nun ellerinde.    | Open Subtitles |     هذا يعني موافقة الحكومة بشكل غير رسمي على الكازينوهات بغض النظر عن نظام الفندق تشـوي) لديه كل شـي)    | 
|    Honolulu'dan Berlin'e, bütün kumarhanelere girerim ben.    | Open Subtitles |     دخلت كل صالات القمار من هونولولو إلى برلين.    |