| kumda, bir dizi inanılmaz şey bulunmakta. | TED | وتوجد في الرمال مجموعة مذهلة من أشياء لا تصدق. |
| Ayak kumda bir yere adım atar, tekerlekse oraya kadar olan her noktaya değmek zorundadır. | TED | والأقدام تخطو من فوق الرمال بينما الكفر عليه ملامست كل جزء من الأرض بينهما |
| Örneğin, diyelim ki bir sahilde yürüyorsunuz ve kumda bir şiirin dizeleri yazılı karalamalara rastladınız. | TED | على سبيل المثال، لنفترض أنك تمشي على طول الشاطئ وصادفت سلسلة من العلامات في الرمال تمثل بيت شعر. |
| Sonra bir sabah kumda bir insanın ayak izini gördüm. | Open Subtitles | ثم في صباح ما, رأيت آثار أقدام شخص في الرمل |
| kumda deniz taraklarının kokusunu alır ve onları çıkartırlar. | Open Subtitles | يمكنها أن تشم رائحة الصدفيات المدفونة ثم ببساطة تقوم بإخراجها من الرمل. |
| Taşıyıcı, kumda titredi, ben nefesimi tuttum. | TED | حبست أنفاسي عندما تمايلت الناقلة في الرمال. |
| O kumda hiç iz var mı? | Open Subtitles | ـ هل يوجد أي آثار أقدام في تلك الرمال بعد؟ |
| Dişi deniz kaplumbağaları yılda bir kere kumda bir çukur kazıp yumurtalarını bırakmak için ekvatoral denizden volkanik adanın cayır cayır yanan sıcak kumsalına sürünerek çıkar. | Open Subtitles | مرة واحدة فى السنة ،تزحف الأنثى خارج البحر إلى رمال الشاطئ الحارقة لجزيرة بركانية لكى تحفر حفرة فى الرمال |
| Tanıştığımıza memnun oldum. Biz kumda dans ediyoruz. | Open Subtitles | نحن نرقص على الرمال أجسامنا في نشوة تامة |
| Bu adam, kumda David Hasselhoff'tan çok vakit geçiriyor. | Open Subtitles | واود ان اخبركم ان هذا الرجل يقضى وقتا فى الرمال اكثر من دفيد هاسل هوف. |
| Norman kumda, David Hasselhoff'tan daha çok vakit geçiriyor. | Open Subtitles | ان نورمان يقضى وقتا فى الرمال اكثر من هاسل هوف. |
| Ama okyanus ve kumda beni kızdıran bir şeyler var. | Open Subtitles | لكن هنالك شيء بشأن الرمال والمحيط، يجعلني أغضب |
| Seni uzun süre kumda tutup, bir şey yapmayacağım. Ayrıca aptalın tekisin. | Open Subtitles | طالما لديّ الرمال , يمكنني فعل أي شيء أنت هو الأحمق |
| Bu şifre, kumda gömülü bir kutunun koordinatlarıydı. | Open Subtitles | إحداثيات قادتني حيث الصندوق مدفون في الرمال |
| kumda gezinmekten başka bir şey yaptık mı? | Open Subtitles | هل فعلنا أي شيء هل فعلنا أي شيء عدا سيرنا في الرمال ؟ أنا لم أقتله |
| Aracım kumda battı, yani elendim. | Open Subtitles | شاحنتي غرقت في الرمال المتحركة لذا أظن أنى اصبحت خارج السباق |
| İnanılmaz, tüm Roma'lılar kumda ayak izi bırakıyorlar... | Open Subtitles | المدهش حقا ان كلّ أولئك الرومان يتركون أثر اقدامهم الكثيرة في الرمل |
| Tabanları geniş olduğu için kumda batmadan gidebilirler. | Open Subtitles | أقدامهم عريضة ومتفلطحه إلى الخارج لتوقف خوصها في الرمل. |
| Bunların kumda bulunmasının hiçbir açıklaması yok. | Open Subtitles | ليس هناك سبب لأولئك الجزيئات أن تكون في الرمل |
| Çocukken kumda oynamayı çok severdim. | Open Subtitles | حسناً، كنت أحب حقاً اللعب في الرمل عندما كنت صغير |
| Kaldır yoksa beynini kumda bulursun. Peki, Doctore. | Open Subtitles | إجعلهُ اعلي و إلا سوف تَري راسك على الرمل. |
| kumda büyük bir işaret inşa ediyor... uydular onu görebilecek. | Open Subtitles | إنه يبني إشارة كبيرة بالرمال حتى تراها الأقمار الصناعية |
| Bin yıl kumda gömülü kalınca değerine paha biçilemez. | Open Subtitles | ...لكن إن أخذته ...وَدْفنته في الرملِ لألف سنة... |