| Uzun boylu kumral bir kurbanın daha peşine düşecek ve daha kötü işkence edecek. | Open Subtitles | سيسعى خلف سمراء طويلة أخرى و التعذيب سيكون أسوأ |
| Muhteşem kumral ben de olabilirim. | Open Subtitles | لذلك يمكن أن يكون امرأة سمراء جميلة جدا. |
| Aklında olsun. O kumral biraz zaman alır. Öyle bir tip. | Open Subtitles | نعم, السمراء ستستغرق وقتا إنّها تبدو من ذلك النوع |
| Çok güzel kıvırcık kumral saçları olan biri. | Open Subtitles | ثلاثة أربعة من ذلك فقط ثدي صافي. جميلة، شعر بني مجعد |
| 45 kiloluk pembe ojeli bir kumral tarafından gasp edildim ben de. | Open Subtitles | يتم التسلط علي بواسطة فتاة سوداء الشعر وزنها 95 باوند ذات أظافر قدم وردية |
| Uzun boylu, iri yarı, kumral, tıpkı bir at gibi kocaman gözleri var. | Open Subtitles | رجل طويل, ضخم, شعره بني عينان كبيرتان كعيني الحصان, |
| O yaşta saçın rengi koyulaşır, o zaman kumral olsa gerek. | Open Subtitles | الشعر يتحول للبنّي بهذا العمر، لذا ربما هي سمراء. |
| Petrolcülerden altısı genç kumral bir çıtır görmüşler. | Open Subtitles | ستة من عاملي النفط قالوا أنهم لاحظو شابة سمراء مثيرة |
| Genç, kumral, uzun boylu. | Open Subtitles | امرأة شابة,سمراء,طويلة بالنسبة لأنثى |
| "Jimmy Armstrong kadife tango ev'in VIP odasında kolundaki kumral şekerle görüntülendi" | Open Subtitles | (جيمي أرمسترونج) فى مطعم التانجو للأشخاص المهمة مع سمراء حلوة مجهولة الهوية |
| Sandy için bir kumral, Rizzo için bir erkek seçiyoruz. | Open Subtitles | "إذاً اخترنا فتاة سمراء لدور "ساندي "وشاب لدور "ريزو |
| Masum, suçlu, neyse telefondaki kumral olduğunu kabul ediyor. | Open Subtitles | بريئة ، مذنبة أيّن كان لقد اعترفت بأنه هي تلك المرأة السمراء التي على الهاتف |
| - Kim? - Az önce konuştuğun kumral kız mı? | Open Subtitles | السمراء التي كنت تتكلم معها قبل دقيقة |
| kumral kız onları ilgilendirmiyor. | Open Subtitles | إنهم لا يلقون بالاً للفتاة السمراء |
| - kumral, pencereden dışarı fırlamış. | Open Subtitles | ذو شعر بني فاتح مات إثر نتوء زجاج السيارة |
| Saç örneğinden kadının kumral olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | من عينات الشعر نعرف أنها كانت سوداء الشعر |
| Erkek, kumral, camdan dışarı fırlamış ve boğazı kesilmiş. | Open Subtitles | ذكر شعره بني فاتح مات بسبب نتوء من زجاج السيلرة |
| -Hayır. Bernie Benton tıraşlı, kumral. | Open Subtitles | لا , فـ (بيرني بينتون) حليق الذقن و ذو شعر بنّي |
| Bir dakika,sarışın olan mı kumral olan mı? | Open Subtitles | حسناً, حسناً, الشقراء ؟ أم ذات الشعر البني ؟ |
| Bu adam genç ve kumral kadınları tercih ediyordu şimdi ise daha yaşlı kadınlara geçti. | Open Subtitles | هذا الرجل واضح انه يفضل السمراوات اليافعات والآن انتقل للنساء الأكبر |
| Suç laboratuvarı tarafından davalının üstünde bulunan uzun, kumral saç teli bu savı destekliyor. | Open Subtitles | خلاف مدععم بشعر كستنائي طويل وجد على المدعى عليه من المعمل الجنائي |
| - Zayıf, kumral, yirmi yaşlarında. | Open Subtitles | رشيق، بني الشعر بالعشرينات |
| İkisi de 30'ların sonlarında, beyaz, yaklaşık 1.80 boyunda, kumral, güzel evleri, aileleri ve iyi işleri var. | Open Subtitles | كلاهما في اواخر الثلاثينات ابيض البشرة تقريبا بطول 6 اقدام بشعر بني اللون منازل جميلة عائلات جميلة وظائف جيدة |
| Beyaz kadın, 32 yaşında, kumral, 1.63 boyunda. | Open Subtitles | امرآة بيضاء عمرها 32 طولها 5.5 قدم شعرها بني |
| kumral at kuyruğu saçları var. | Open Subtitles | ان لها شعر رملي اللون و تربطه على شكل ذيل حصان |